
Hepimizin bildiği gibi şiir yabancı dilden çevrilmesi neredeyse çok zor hatta imkansızdır; elbette yeniden yazılmadıkça. Bunu yapmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar dilerim.
1/ William Butler Yeats (1865-1939): İrlandalı şair ve oyun yazarıdır. Bu şiir I. Dünya Savaşı sırasında bir havacının kendi kendine söylediği ve anlatıcının yaklaşan ölümünü çevreleyen koşulları anlattığı bir monologdur. Kendi bağımsızlığını kazanmaya çalıştıkları bir dönemde, İrlandalı askerlerin Birleşik Krallık için savaşırken oynadıkları rolü ele alan bir eserdir.
Sembolist bir şair olan Yeats 1910’lardan itibaren gerçekçi ve politik anlatıma yönelmişti. 1923 Nobel Edebiyat ödülünü kazanmıştı.

I.Dünya savaşında çift kanatlı (biplane) uçaklar
Bir İrlandalı Pilotun Ölüm Sezgisi (*)
Biliyorum, kaderimle buluşacağım
Bir yerlerde, bulutların yükseklerinde;
Dövüştüklerimden nefret etmem,
Koruduklarımı da sevdiğim yok;
Benim memleketim Kiltartan (**) Kavşağı,
Halkım Kiltartan’ın yoksullarıdır,
Olabilecek bir son, onlara ne bir kayıp getirir
Ne de eskisinden daha mutlu kılar.
Ne yasa ne görev buyurdu bana bu kavgayı,
Ne devlet adamları, ne alkışlayan kalabalıklar,
Yalnız bir haz dürtüsü
İtti beni bulutların içindeki bu karmaşaya;
Her şeyi tarttım, hepsini aklımdan geçirdim,
Gelecek yıllar soluk almaya değmeyecekmiş gibi,
Nefes israfıymış geçmiş yıllar,
Hayatım ölümümle dengede.
(*) Bu şiirin çevirisindeki yardımları için Özlem Yanmaz ve arkadaşım Serhat Yüce’ye çok teşekkür ederim.
(**) Kiltartan (İrlandaca: Cill Tartan), İrlanda'nın Galway Kontluğu'ndaki bir bölge ve geçidin ismi.
Şiir pek çok şarkıcı/grup tarafından bestelenmişti. En ünlüsü ise "Innisfree" adıyla Angelo Branduardi’nin 1985’te yaptığı şarkıydı.
2/ Lawrence Ferlinghetti (1919-2021): Amerikalı şair (Beat kuşağından), ressam ve yayınevi kurucusu. Bu şiirini 2001’deki İkiz Kuleler saldırılarından sonra 2002’de yazmıştı.

11 Eylül 2001 İkiz Kulelere İlk saldırı
Uçağın Tarihi
Ve Wright kardeşler, Kitty Hawk'ta kuşların krallığına doğru havalanan harika uçan makineleriyle
Yeryüzünde barışı sağlayabilecek bir şey icat ettiklerini düşündüklerini söylediler
(Eğer yanlış kardeşler ele geçirmemişlerse) ama Kuşlar Meclisi (1) bu insan yapımı kuştan ürküp cennete kaçtı
Ve sonra ünlü Saint Louis Ruhu (2) doğuya doğru havalandı ve
Lindy'nin deri miğferi ve gözlükleriyle Büyük Gölet'in (3) üzerinden uçtu,
Barış güvercinlerini görmeyi umuyordu ama başaramadı,
Versay'ı çevrelemesine rağmen.
Ve sonra ünlü Yankee Clipper (4) ters yöne doğru havalandı
Ve muhteşem Pasifik Okyanusu'nun üzerinden uçtu ama Pasifik güvercinleri
bu garip amfibi kuştan korktular ve doğu gökyüzünde saklandılar.
Ve sonra ünlü Uçan Kale (5), dünyayı barış ve kapitalizm için güvenli hale getirmek amacıyla silahlar ve testosteronla dolu bir şekilde havalandı.
Ama barış kuşları Hiroşima'dan önce veya sonra hiçbir yerde bulunamadı
Ve sonra zeki adamlar daha büyük ve daha hızlı uçan makineler inşa ettiler ve
Jet tüylerine sahip bu büyük insan yapımı kuşlar herhangi bir
gerçek kuştan daha yükseğe uçtular
Güneşe doğru uçup kanatlarını eritecek ve İkarus gibi yere çarpacak gibi göründüler
Ve Wright kardeşler, barış güvercinlerini aradıklarını iddia ederken
çeşitli Üçüncü Dünya ülkelerinin nimetlerini ziyaret etmeye başlayan, yüksekten uçan bombardıman uçaklarında uzun süre unutuldular.
Ve uçmaya devam ettiler ve 21. yüzyıla doğru uçtular
Ve sonra güzel bir günde Üçüncü Dünya geri döndü ve
Büyük uçaklarla saldırdı ve onları doğrudan
Gökdelen Amerika'nın atan kalbine uçurdu (6), orada kuşhaneler ve güvercin parlamentoları yoktu
Ve kör edici bir ışıkla Amerika
Dünyanın kavrulmuş toprağının bir parçası haline geldi
Ve küllerden bir rüzgâr esiyor topraklarda
Ve sonsuzlukta uzun bir an boyunca
Kaos ve umutsuzluk var
Ve gömülü aşklar ve sesler,
Ağlamalar ve fısıltılar,
Her yerde havayı dolduruyor
(1) Mantıku’t Tayr (Kuşların Mantığı), Ferîdüddîn-i Attâr tarafından yazılmış eser
(2) Charles Lindberg’in uçağı
(3) Atlas Okyanusu
(4) B-314 tipi deniz uçağı, ABD-Avrupa arasında ilk yolcu-posta taşımacılıklarını yapmıştı.
(5) II.Dünya savaşının ünlü dört motorlu, pervaneli B-17 tipi bombardıman uçağı
(6) İkiz Kuleler
3/ John Gillespie Magee Jr. (1922-1941):
Şair, Royal Canadian Air Force pilotuydu. 1940'ta Kanada Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne katılmıştı. İleri eğitim için Birleşik Krallık'a gönderilmişti. Bir ara döneminin yükseklik rekorunu kırmıştı. Magee bu şiiri için “30.000 fitte başladı ve indikten kısa bir süre sonra bitti” demişti.
Uçuşun keyifli anlatımı, Dünya’yı aşabilmenin sembolik ifadesi nedeniyle, şiir (sone) havacı ve astronotlar tarafından çok beğenilmişti.
Orson Welles, bu şiiri savaş boyunca radyo programlarında defalarca okumuştu. Yüksek Uçuş “High Flight” şiirini Astronot Michael Collins 1966’da Gemini 10 ile uzay uçuşunda, astronot James Irwin ise 1971’de Apollo 15 seferinde Ay yüzeyinden okumuştu.
Başkan Ronald Reagan, 1986 Uzay Mekiği Challenger faciasının akşamı milletine hitaben yaptığı konuşmada üzüntüsünü "High Flight – Yüksek Uçuş" şiirini okuyarak aktarmıştı.
Yüksek Uçuş
Oh! Dünyanın somurtkan bağlarını kaybettim ve göklerde kahkahalı gümüş kanatlarla dans ettim;
Güneşe doğru tırmandım ve güneşin parçaladığı bulutların yuvarlanan neşesine katıldım
Ve hayalini kurmadığın yüzlerce şey yaptım
Güneşli sessizlikte tekerlekli, yükselip sallandım.
Oraya gelince, çığlık atan rüzgârın peşinden koştum ve hevesli uçağımı dayanıksız hava tabakalarına fırlattım. . .
Yukarı, uzun, çılgın, yanan maviden yukarı, rüzgârla savrulan yükseklikleri kolay bir zarafetle aştım
- Kuşların ya da kartalın uçmadığı yer –
Ve sessiz kaldırma zihniyle yürürken uzayın yüksek karşı konulmamış kutsallığı, elimden dışarı ve Tanrı'nın yüzüne dokundu.
4/ Amelia Earhart (1922-1939): ABD’de kadın haklarını savunan ünlü kadın pilottu. Atlas Okyanusunu ilk geçen kadın pilot olarak ünlenmişti. Uçağıyla dünya turuna çıkmış, Pasifik Okyanusunda 2.7.1937’de kaybolmuştu. Ölümü ancak 1939’da resmen kabul edilmişti.
Amelia Earhart ve son uçuşunu yaptığı Lockheed Electra modeli uçağı
Cesaret
Cesaret, Hayatın barışı sunmak için talep ettiği bedeldir.
Bunu bilmeyen ruh:
Küçük şeylerden kurtulmayı bilmez,
Korkunun soluk yalnızlığını bilmez,
Acı sevincin kanat seslerini duyabileceği dağ zirvelerini bilmez.
Hayat bize nasıl yaşama nimeti verebilir,
Donuk gri çirkinliği ve gebe nefreti telafi edebilir,
Ruhun egemenliğine cesaret etmediğimiz sürece?
Her seçim yaptığımızda,
Karşı konulamaz güne bakma cesaretiyle,
Ve onu adil sayarak öderiz.
5/ Gordon Boshell (1908-1991): İngiliz asıllı gazeteci, yazar ve şairdi. II.Dünya savaşında Uçak şiirini Londra sokaklarında, İngiliz-Alman hava muharebelerini (dog fight-it dalaşı) izledikten sonra yazmıştı…

Alman ve İngiliz savaş uçaklarının İngiltere üzerindeki it dalaşı (dogfight) izleri
Uçak
Gökyüzünü ateş ve çelikle süpürüyorum,
Otoyolum bulut,
Dalıp gidiyorum, yükseliyorum, yukarılara doğru dönüyorum,
Motorum yüksek sesle gülüyor;
Parıldayan bıçaklarımla (*) rüzgârla savaşıyorum
Yolumu tartışmaya cesaret eden,
Uluyan fırtınayı geride bırakıyorum,
Onun gazabına biniyorum.
Küçük dünyanı görmek için gülüyorum:
Gemili oyuncaklarınla, arabalarınla,
Sonsuz bir yolda ilerliyorum,
Kilometre taşlarının yıldızlar olduğu yerde,
Ve çok aşağıda, insanlar bekliyor ve bakıyor
Geriye ne getireceğini,
Titreyen kalplerini korkuyla dolduruyorum
Çünkü ölüm... kanatlarımda.
(*) Pervane kanatları [paller]
6/ Robert Graves (1895-1985): İngiliz asıllı şair, yazar ve eleştirmen. I.Dünya savaşına katılmıştı. "Çarpık Uçmak", bireysellik ve uyumsuzluk temasını ele alan bir şiirdir. Düzenli bir şekilde uçan bir kuş grubunu betimlerken bir kuşun "çarpık" uçtuğunu ve diğerleriyle uyumsuz olduğunu ima eder. Şiir, bu kuşun uyumsuz biri olabileceğini, ancak aynı zamanda hayatta başarılı olanın bu kuş olabileceğini de söyler. 1970’te ABD’li yazar Richard Bach ünlü “Martı – Jonathan Livingstone” novellasını bu şiirden öykünerek yazdığı rivayet edilir…

Akrobasi uçuşu
Çarpık Uçmak
Kelebek, lahana beyazı, (Onun dürüst uçma aptallığı)
Şimdi asla, çok geç,
Düz uçma sanatında ustalaştı,
Yine de kim benim kadar iyi bilebilir?
—Nasıl uçulmayacağına dair adil bir duygu-
Tahminle orada ve burada yalpalıyor
Ve Tanrı, umut ve umutsuzluk
Akrobasicinin en iyisi bile Çarpık-Uçan yeteneğine sahip değil.
7/ Cecil Day Lewis (1904-1972): İrlanda asıllı İngiliz şair, yazar ve çevirmendi. Britanya hava muharebelerinden etkilendiği şiiri ünlü olmuştu.
Britanya Savaşı
Dünyaya bağlı olan bizler bundan ne çıkardık?
Baş döndürücü yükseklikte,
Bir buhar izleri karmaşası
Bir tatarcık sürüsü, en fazla
O soluk imzaları oraya karalayan.
Cennetten fırlatılmış ateşli bir melek, görebildiğimiz tek şey buydu.
Acıyı ve gururu nasıl bilebilirdik?
Ve ölenlerin ya da havanın o hezeyanında yaşayanların soğukkanlı uzmanlığını?
Şimdi tarihe dayanarak, böyle hayatları, böyle ölümleri yeniden canlandırıyoruz.
Muhakemede gülmekten kırılan zaman,
Gazete kahramanlıkları ve sahte istatistikler,
Geride bize sadece kaydetmeyi bırakıyor.
Neydi, ne olabilirdi: avcı ve bombardıman uçağı,
Eğik gökyüzü, gergin hareketler ve karşı hamleler;
O efsanevi yazdan sağ kurtulanlar;
Kanatlarında güneş ışığıyla batanlar.
Ve sen, o zaman doğmamış olan, bundan ne çıkaracaksın,
Uzun zaman önceki savaşların bu gölge oyununu?
Şundan emin ol: Son sınırlarına kadar zorladılar
Şanslarını, becerilerini, cesaretlerini.
Ve onlar da senin gibi gençti.
8/ Sarah Churchill (1914-1982): Film, tiyatro artisti, şair ve ressamdı. Ünlü Winston Churchill’in kızıydı. II.Dünya savaşında askeri fotoğraf ve istihbarat örgütünde çalışmış, Yalta Konferansında görevli olarak bulunmuştu…

Almanya üzerinde kanadı kopan B-17 bombardıman uçağı
Bombacılar
Ne zaman onları yükseklerde uçarken görsem,
Sabah gökyüzünde parıldayan ve gururlu,
Ya da gece yatakta uyanık yatarken,
Dışarı doğru uçuşlarını duyuyorum;
Metal ve silah kütlesini hissediyorum,
Narin aletler, tonlarca ölü ağırlık,
Garip, yavaş, dolu bomba rafları,
Aşağı doğru çekimden uzaklaşıyor,
Evden ve pistten uzaklaşıyor,
Ve pilotun yüzünü görmeye çalıştığımda,
Okuldan yeni çıkmış bir çocuk hayal ediyorum,
Mürettebatındaki adamların hayatları
Hızla öğrenilen becerisine ve cesaretine,
Yapmaları gereken işin başarısı bağlı;
Ve içimde bir şey oluyor,
Kederden daha derin, gururdan daha büyük,
Ve söyleyebileceğim hiçbir şey olmasa da,
Her zaman rotalarına giderken yukarı bakıyorum
Ve her birini çok önemsiyor ve dua ediyorum,
Ve kalbimi çelik gibi sertleştiriyorum;
'Senin istediğin olsun.'






Sayfa başına git