MENÜ
İstanbul 22/25
Airkule
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ULAŞTIRMA BAKANI YILDIRIM İSTİFA EDİYOR
Türkiye'den
4 Mayıs 2007 Cuma 23:07

ULAŞTIRMA BAKANI YILDIRIM İSTİFA EDİYOR

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, seçim tarihi açıklandıktan sonra beş gün içinde görevini bırakması gerektiğini belirterek, bundan sonra milletin içinde daha fazla olacağını ve görev süresince yaptıklarının hesabını millete vereceğini kaydetti.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, TBMM'de yaptığı açıklamada, seçim kararı alındıktan sonra beş gün içinde görevini bırakması gerektiğini belirterek, gereğini yapacağını söyledi.

Görevini bıraktıktan sonra milletin içinde daha fazla olacağını söyleyen Yıldırım, "Bakanlık görevi boyunca yaptıklarımız, yapamadıklarımız konusunda millete bilgi vereceğiz. Bunların bir muhasebesini yapacağız. İcraatlarımızı anlatacağız, milletimizden alacağımız işarete göre gelecek için plan, program yapacağız" dedi.

AF

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 kaygı
 22 Nisan 2013 Pazartesi 10:42
Kaygıları artan arkadaşım, hava-iş, dava sonrası bir avazda hırsla yaptığı açıklamasında işten attığı kadın işçi için "işten ayrılan" ifadesini kullanmış. dünya alem biliyor ki n.ö işten atıldı, mahkemeye de sunulmuş iş akdi fesih yazısı var. ayrılmadı, atıldı! mevcut realiteye rağmen sendikanın yaptığı bu açıklama da benim güven duygumu zedeleyip "kaygılarımı arttırıyor" peki sen buna ne diyorsun?
 kırmızı
 19 Nisan 2013 Cuma 23:22
Sendika çalışanı bir işçi kadına önce cinsel tacizde bulunulmuş, kadın bu saldırıya karşı tepki gösterince, sendikayı yöneten erk suçu işleyen yerine, saldırılan kişiden kurtulabilmenin yollarını aramıştır. Bunun olabilmesi için ise mobbing yöntemi, var olan yasalarda zaten karşılığı olmayan bir 'suçtur'. Bu olay ve sonucu ile ilgili, 'çamur at izi kalsın' diyebilecek kadar şaşkın olanların mahkeme kararlarının ardına sığınmaları düşündürücü,bir o kadar da üzücüdür... En üzücü olan şey ise böyle bir olayın işçi örgütünde yaşanmasıdır. Sendika yönetiminin açıklamasını 'ya biz bu işten iyi yırttık' gibi okumak çok zor anlaşılan bir durum değildir. Sonuçta sendika çalışanı emekçiler cinsel taciz de dahil mobbing görerek işten atılmışlardır. Bu sayının sendika tarafından açıklanması istenebilir! 305 thy işçisi ve daha önceki atılanlar, sürülenler, ikale anlaşmasına mahkum edilenler ve binlerce insan bu güne kadar ağır bedeller ödemişlerdir. Sıra bedel ödemeyen thy ve sendika yönetiminde olmalıdır.
 Mobbing
 19 Nisan 2013 Cuma 12:56
Çok değerli yorumcular; Vikpedi şöyle yazıyor ; Mobbing, bir grup insanın bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması. Latince kökenli sözcük; psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamlarına gelir. En iyi ifade eden anlamıyla yıldırma veya iş yerinde psikolojik terör anlamlarıdır; ayrıca yine bilimsel araştırmalara göre, Mobbing duygusal bir saldırıdır. Yaş, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye yönelen saldırganlıktır. Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır. Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlar. İşveren ima ve alayla, karşısındakinin toplumsal itibarını düşürmeye yönelik saldırgan bir ortam yaratarak kişiyi işten ayrılmaya zorlar, buna göre bu olay sadece kadınlara yönelik bir uygulama değil işlerinden türlü baskılar ile çıkartılmış tüm insanları kapsıyor ama her nedense bu konuda tüm yorumcular hep aynı nakarat ta
 kedi
 19 Nisan 2013 Cuma 08:47
meselenin çok önemli olduğunu düşündüğüm ve "zavallı" tanımlamasını ben kullandığım için bir iki satır daha yazma gereği duydum. taciz,tecavüz vakalarında "kadının beyanı esastır" diye etik bir kural işler. kim nasıl savunma yaparsa yapsın, isterse yargı aklasın, evrensel ahlak bunu gerektirir. çünkü "mağdur" "başına gelen"i açıklamada çeşitli malum nedenlerle açıklamakta zorlanır, kendinde "suç" arar, içine kapanır vs, açıklama yapma cesareti gösterildiğinde ise aynı pişkin tavır sürer; tahakküm de bu şekilde kurulmaya devam eder zaten. "kaygılarımız" bu yönde olsa ne iyi olur! "zavallı" tanımlaması bu manada ve dikkatli okunursa da "zavallı savunmalar" şeklinde kişiye yönelik değil eyleme yönelik kullanılmıştır. biraz durup düşünmeden geliştirdiğimiz tarafgil refleksler bizi üzücü hallere düşürüyor. "taraf" olmak değil nerede nasıl "tavır" aldığımız değil mi önemli olan!
 Sorucuya diyen yorumcu
 18 Nisan 2013 Perşembe 20:31
Sorucu ya rumuzu ile cevaben yazan değerli yorumcu fikrimi beğenmeyebilirsin ancak bu size hiç tanımadığınız ve bilmediğiniz kişiye "zavallı vb "şekilde hakaret etmenizi gerektirmez sizler istediğiniz gibi insanları eleştireceksiniz ama işinize gelmeyen en ufak bir soruda soranı zavallılık ile suçlayacaksınız, şimdi sizin bu günkü iktidardan ne farkınız kaldı, bakın bir soru sordum ama sizler o soruya cevaben neler yazıyorsunuz ayrıca ben sorumu sayın yazara sormuştum amma çok avukatı varmış meğer, şimdi bunları soruyorum ve ısrar ediyorum diye birde bakarsınız sendikanın veya ağa diye tabir ettiğiniz başkanın adamı falanda olmuşum ama siz hangi sıfat ile sayın yazarı savunup onun yerine cevaplar veriyorsunuz merak ediyorum. Çok daha artan kaygılarımla
 Sorucuya
 18 Nisan 2013 Perşembe 14:25
Bu vahim olayda avukatın görüşünü ve parasını sormak bile daha sonra olacaklar için kadınların dava açma gibi tepkilerine set çekmeyi amaçlayan bir zavallılıktır. Aynı kafa, tecavüze uğrayan kız çocuklarının rızasını, giyimini, baş örtüsünü, etek boyunu vs. soruyor. Avukatler feminist, sol görüşlü, sağ görüşlü, Kemalist, dindar kadın, erkek ne farkeder? Para aldıkları ne malum? 305 kişiden %10 alan sendika avukatı da var, ücretsiz bakanlar da. Bu kafa böyle çalışıyor işte! Bu soruya cevap vermek bile insanı utandırırken biraz olsun yüzün kızarıyorsa ne mutlu yorumculara...
 Değerli yorumculara
 18 Nisan 2013 Perşembe 08:39
Bakın değerli yorumcular buradan bir soru sordum yorumumda "Sn. N.Ö hanımefendiyi mahkemede savunan avukatın siyasi görüşü nedir savunma için gerekli parayı kimler karşılamıştır?" şimdi buradan çıkan sonuç benim mobbing ile suçlananları desteklemem veya siz kendisini çok üstün görenlerce zavallı savunma yapıyor olmamı vede köprüden atlamamı gerektiren birer davranış modeli ise benim gerçekten kendime bir çeki düzen vermem gerekir, Çok daha artan kaygılarımla. (Sayın editör çok değerli yorumculara cevaben yazmış olduklarımı yayınlarsınız umarım)
 :::
 17 Nisan 2013 Çarşamba 23:45
kendini ifade dahi edemeyen avukat mı bu davayı kazanmış. çok komik gerçekten. bu davada, sendikanın avukatlığını yapan muhteremle beş dakika konuşan herkes davanın gidişatını etkileyen başka şeyler olduğunu zaten anlar. kadın katillerinin serbestçe dolaşmasına izin veren bu mahkemeler varsın hava-iş'i haklı bulsun. bizim vicdanlarımızda aklanamayacaklar
 ''sayınca''!
 17 Nisan 2013 Çarşamba 21:47
iktidar+oyun= sonuç :((
 emekçi
 17 Nisan 2013 Çarşamba 18:34
"çamur at izi kalsın"yazarına yanıttır. belli ki, mobbing ile suçlananları destekliyorsunuz. Tutum ve düşünceleriniz ile aslında Yazarın eleştirdiği erkek egemen ve statükocu düzeni desteklediğiniz ne kadar açık! Yazarın ne kadar haklı olduğunu kanıtladığınızın bile farkında değilsiniz. THY yönetiminin desteklediğini ima ettiğiniz Yazarın THY yönetimi tarafından işten atıldığını unuttunuz herhalde. Öldürülen kadınların, tecavüze uğrayan küçük kızların suçlandığı bir adalet sisteminde erkek yöneticilere karşı hakkını arama cesaretini gösteren bir kadının davayı kazanmaması normal ve beklenen sonuç değil mi ki, bu kadar seviniyorsunuz. Acı olan,demokrat ve hatta sosyalistlik iddiasındaki bu yöneticilerin yargı kararının arkasına sığınmasıdır.Her kes herkesi çok iyi biliyor.Sanık sandalyesindeki süklüm püklüm halleri bile çok şey anlatıyor anlayana. Demokrat,emeğe saygılı, her türlü ayrımcılığa karşı olan pırıl pırıl sendika yönetimlerinin geleceği umuduyla emek verenlere saygıve sevgiler
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Airkule