MENÜ
İstanbul 19/28
Airkule
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
UÇAKTA BULUNAN TELEFON SORUN OLDU
Havacılık Haberleri
29 Haziran 2011 Çarşamba 08:43

UÇAKTA BULUNAN TELEFON SORUN OLDU

Edinburgh havaalanında kalkış için piste ilerleyen British Airways uçağının kaptan pilotu, kabinde bulunan sahipsiz telefonu kokpit camından dışarıya atınca başı derde girdi

Edinburgh havaalanında geçen cuma günü meydana gelen olayda, Gatwick'e gitmek üzere kalkış için piste doğru ilerleyen uçağın kabin ekibi, buldukları bir cep telefonunu pilotlara teslim etti. Pilotlar kuleyi arayarak, görevlilerin bir vasıta göndermelerini ve uçakta bulunan telefonu camdan görevlilere vermek istediklerini söylediler.

 

Ancak kuleden “geriye dönüp kapıya yanaşın ve orada ki görevliye teslim edin” talimatı üzerine sinirlenen kaptan pilot, kokpit camını açarak telefonu taksi yolunun kenarına fırlattı ve kalkışa hazır olduğunu söyledi.

 

Kule kalkış müsaadesi vermeyerek uçağı geriye çağırdı. Kapıya yanaşan uçaktaki uçuş görevlileri polis tarafından sorguya alınırken ve uçuşa da izin verilmedi. Uçak, havalimanına çağırılan bir başka uçuş ekibi tarafından teslim alındıktan sonra sefer 3 saat rötarla gerçekleştirildi.

 

Pilotların şirket tarafından sorgulanarak haklarında disiplin raporu yazılması bekleniyor.

 

Öte yandan olay sırasında bölgede bir hava gösterisi yapıldığı ve red arrow'ların uçuşu nedeniyle uçuşlarda rötar meydana geldiği belirtildi. Bu nedenle zaten geciken uçağın pilotunun bir de bulunan telefon yüzünden daha fazla gecikmek istemediği ve havaalanı çalışanlarından anlayış beklediği ortaya çıktı.

 

Yetkililerin olayla ilgili incelemesinin sürdüğü bildirilirken, habercilere konuşan BA sözcüsü, kanunlarda uçakta bulunan telefonun muhakkak kalkıştan evvel uçak dışına çıkarılması gibi bir kaidenin olmadığını söyledi.

 

Olayla ilgili yorum yapan pilotlar ise 11 Eylülün saldırıları dikkate alındığında, bu telefonun bir bomba veya bombayı tetikleyici bir mekanizma olabileceğini zaten uçakta bulunan, sahibi bilinmeyen ve ne olduğu kesin olarak anlaşılamayan cisimlerin uçaktan uzaklaştırılmadan sefer yapılmaması gerektiğini söylüyorlar.

 

Bir uçağın güvenli bir şekilde sefere başlaması için uçakta yabancı ve sahipsiz bir nesne olup olmadığının kontrolü sadece uçağı temizleyen görevlilere bırakılmamalı, kabin ekibi de uçağı seferden önce çok dikkatli bir şekilde aramalıdır.

 

Bu olayda telefon bir yolcu tarafından neredeyse kalkış sırasında bulunmuş… Halbuki bunun daha evvel kabin ekibi tarafından bulunması gerekirdi…

 

Olayda kaptan başlangıçta doğru olanı yapmış, daha fazla gecikmeye mani olmamak için bulunan telefonu taksi yolunda camdan teslim etmek için yardım istemiş, fakat burada mantıklı ve doğru olan yapılmayarak o kadar insan gücü, zaman ve yakıt boşa harcanmıştır.

 

Eğer bu bir Ryanair uçağı olsaydı Michael O'Leary kaptana “aferin” diyerek taltif eder ve havalimanı otoritelerini bütün seferlerini bu havaalanından çekmekle tehdit ederdi diye düşünüyoruz.

 

Ünal Başusta-Airkule.com 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 okur
 29 Haziran 2011 Çarşamba 15:48
Sn. kaptan, yabancı kaptan sizin Battal Gazilerden mi etkilendi nedir... telefonu camdan aşağı atmış.
 kpt
 29 Haziran 2011 Çarşamba 12:59
Bahadır kaptan Türkiye de yaşanan ÖNEMLİ bir yanlışlığın altını çizmiş. Turnaround süresi kağıt üzerinde 20-25 dk olmasına karşın çoğu pratikte 15 dakikaya kadar inmektedir. Ortalama 20 dakika süre zarfında 140-180 civarı yolcunun uçaktan ayrılması, kabin ekibinin kabini, tuvaletleri, galley i temizleyip düzenlemesi, ardından security ceheklisti uygulaması, uçağın boardinge hazır olup yolcuların uçağa gelişi, oturmaları, yolcu sayımı. tüm bunlar 20 dk da olur mu?? OLUR.. Peki security checklist olması gerektiği gibi olabilir mi?? OLMAZ!!! Low cost havayoluyum diye uçuş emniyetinden ödün verildiği açık ve net olarak ortadadır. 20 dakika emniyetli bir ground time için çok çok az bir zamandır. Bir diğer konu security check esnasında ise uçakta bulunan yabancı maddeler için çağırılan güvenlik elemanlarının savulun battal gazi geliyor edalarıyla uçağa gelip eliyle paketi açıp "Bunda bir şey yok temiz içinde tatlı paketi var.." demesidir.. Bu nasıl bir güvenlik anlayışıdır akıl sır ermez
 Bahadır Altan
 29 Haziran 2011 Çarşamba 12:17
Uçağı teslim alan kabin ekibinin "security check" sırasında yabancı ve kuşkulu maddeleri bulması gerektiği ve sorumluluğun onlarda olduğu biliniyor. Ancak 20-25 dakikalık turn around süresinde bu işin yapılamayacağı açık. Uçağa gelir gelmez yolcu alımına başlanmak durumunda kalan kabin memurlarının malzemeleri sayıp teslim alacak zamanı bile genel olarak çok kısıtlıdır. Uçakları yerde minimum tutacak şekilde düzenlenen tarifeler ne yazık ki "security" açısından bu riski göze alıyor. Türkiye'de diğer bir sorun ise bulunan yabancı ve kuşkulu maddeyi gelip kontrol ederek uçaktan alacak eğitimli personel sadece polis teşkiatında var ve uçağa gelmesi saatler alabiliyor. Hadi Kaptan olarak tercih yapın ve sağlıklı karar verin!!!
 emergency
 29 Haziran 2011 Çarşamba 11:05
Kaptan uçağı acil tahliye ettirip , bomba imha ekibi istemiş olsa idi ; yine aynı sonucu mu alırdı ?
 meraklı
 29 Haziran 2011 Çarşamba 10:10
Bu durum uçak havada iken olsaydı, uçak en yakın havaalanınamı indirilecekti, yoksa en yakın havaalanı pas geçilirken camdan koordinatları nasıl olsa belli bir alanamı fırlatılmalı , yada ingiliz soğukkanlılığı ile törenle görevliyemi teslim edilmeli idi.
 İŞİN DOĞRUSU..
 29 Haziran 2011 Çarşamba 09:06
Kaptan çok akıllı ve vicdani davranmış. kimseyi riske atmamış. görevliye teslim ederkende patlayabilirdi. Açık alana fırlatıp, görevlilerinde bomba imha ekibi çağırması tek doğru yol.
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Airkule