MENÜ
İstanbul 6/10
Airkule
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
TARİHİ ESER OPERASYONU
Videolar
29 Mayıs 2007 Salı 17:21

TARİHİ ESER OPERASYONU

Atatürk Havalimanı'nda Gümrük Muhafaza Müdürlüğü ekipleri müthiş bir tarihi eser operasyonuna imza attı. Şüphelendikleri Fransız turistin bagajını arayan ekipler, Türkiye'den yurtdışına kaçırılmak istenen eserlere el koydu.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 hakiki vatandaş
 8 Nisan 2014 Salı 13:07
Bahadır Kaptan da sağ olsun. Sayesinde Kedi tekzip yaptı da "Paralel kedi" olmaktan son anda kurtuldu. Baksanıza! zaten bizim jenerasyonun tümü şaibeli. Hiç olmazsa el birliği ile "Gezi'ci kedi" yi kurtaralım dimi?( not; kedi kusura bakma bir önceki yorumum ya sansüre uğradı yada benim klavyemde çozuttu)
 hakiki vatandaş
 8 Nisan 2014 Salı 12:28
Bahadır Kaptan da sağ olsun. Sayesinde Kedi tekzip yaptı da olmaktan son anda kurtuldu. Baksanıza! zaten bizim jenerasyonun TÜMÜ ŞAİBELİ. Hiç olmazsa el birliği ile yi kurtaralım dimi?
 ÖS
 7 Nisan 2014 Pazartesi 12:56
Faruk abi sizin tüm yazılarınızı takip ediyorum. Dünyayı yıllarca dolaşmanız sizin insanlar üzerinde aydınlatıcı yazılar yazarak toplumun bilinçlenmesine vesile olmanız tabiki okuyucu olarak bizleri sevindiriyor. Yazınızda bahsettiğiniz en aydın olarak bilinen kurumlarından biride sizinde çalıştığınız THY AO. ve THY TEKNİK AŞ. Bu kurumlarda siyasi rant ve çıkar ilişkileri ne şekilde yürüdüğünü kamuoyundan saklamaları, alımlar, anlaşmalar ve atamalar bunlardan bazı örneklerdir. Başbakanın seçimlerdeki inlerine gireceğiz söylemi THY AO. ve THY TEKNİK AŞ.de (FG) cemaatı mensupları biranda başka cemaatlara geçdi. Artık bu kurumlarda (FG) cemaatı mensup hıçkimse kalmadı. Bu yapıda olan insanlar yarın çıkarları için ..... Değitirir söylemi nekadar yakışır. THY TEKNİK AŞ. Genel Md. Sonzamanlarda yaptığı anlaşmalarda nekadar çıkar sağladığı, kendine biat eden kişileri alımlarda tek yetkili olarak görevlendirmesi çalışanların dikkatinden kaçmamakdadır.
 kedi
 7 Nisan 2014 Pazartesi 11:03
trafoda internet bağlantısı yoktu arkadaşlar aşağıda kıyametler kopmuş haberim olmadı. partilerle, seçimlerle pek işim olmadığından miyavlayarak serserilik ediyordum, dolaşıyordum trafolarda falan:) ama yeminle söylüyorum ki elektrik kesintileriyle bi alakam yok! şimdi zaten uzun süre trafoya çıkmam valla! mahallede dolaşırım daha şenlikli zaten… ne diyim sevgili “başkentli”, faruk bey yazmış yine güzelce; insanlarla temas da ederek gözlemlerini, çıkan sonuca da isyanını aktarmış içtenlikle. ben de baktım ortalık toz duman, üstüme kalacak “karanlık”, senin de uyarınla kuyruğumu kaldırıp masa başı okumalarıyla anlamaya çalıştım olup biteni. fikirlerine güvendiğim sosyolog ali akay yazısı iyi geldi. fotoğraf olarak son balkon konuşmasına bakarak “tarihte devletlerin ortaya çıkmasıyla, despotun “kendisine tanrısal bir sülale” bulup “despot-kral veya lider” olarak var etmesinden söz eden cümlesini mahallenin taşlarına yazdım:) aslında şaşırmamamız gerekti ve ali akay’ın yazısı belki bildik bazı şeyleri hatırlamak için önemli geldi. (ali akay seçim sonuçlarını seçmenin ekonomik tercihleriyle açıklama gayretlerine ve sanki ekonomikmiş gibi de görünmesine “kapitalizm, her türlü akışkanlığın denetlemesini düzenlemiştir” tespitiyle karşı çıkarak “siyasi” olduğunu söylüyor. iktidar kredi kartları, cep telefonları, banka hesaplarıyla “özgür”leştirdiği, sağlık sigortalarıyla “iyileştirdiği” yani kendisine borçlandırdığı bireyi, borçlu ve kredili olarak merkezileştirip denetler. devletler aileden başlayarak iktidar ağıyla örüp inşa ettiği toplumsalı, ticaret para, mal ve emeği merkezi denetim altına alır.) bu özet açıklamalar ışığında bu denetim mekanizması ve iktidar ağı içinde, “baba otoritesi ve siyasi otorite”nin aile modeli üzerinden kurulduğu bu “kulluk rejimi”nde seçimler nasıl yapılır; “özgür irade”, “milli irade” neme nem bir şeye benzer, nelere tekabül eder düşünmek gerek. en özgür gibi duran alanların nasıl siyasi olarak kontrol edildiğini ciddi düşünmek gerek. partiler, kendisine “muhafazakar” ya da “demokrat” ya da “halkçı” desin fark etmez, “despot-kral veya lider”in paravanı mıdır o halde? ve "o halde ne diye durmadan seçim sandığına gidip duruyoruz” diye sormak gerek artık. artık bu kokuşmuş, sonucu belli, “ahlakın soy kütüğünün bir parçası olarak tanrısına ödemek zorunda olduğu borç üzerinden geliştirilen mekanizma”nın içinde yer almaktansa gündüz vassaf’ın da önerdiği gibi mesela “gezi” gibi platformlar, yatay örgütlenmeler gibi farklı mücadele alanları, biçimleri geliştirmek gerek bence. "babalar babalıktan sessizce çekilmesini bilmelidir abiler" demişti ece ayhan. “baba”nın çekileceği yok. despotluk baki! ama “oğullar oğulluktan çekilmesini bilmelidir abiler” de demiş ece abimiz. “kulluk rejimi”nden ancak böyle bir zihniyet değişimiyle çıkılabilir diye düşünüyorum. faruk bey “diren gezi gençliği” diyerek şahane bitirmiş yazısını. daha çok “gezi”lere ihtiyaç var. biz mahallede örgütlenmeye başladık bile kediler olarak. belediye başkanımızı merkezi olarak değil kendimiz kendi yerelimizde, kendi zamanımızda, kendimiz yapacağız:) miyawwwwwwwwwvvvvv:)
 hasan coskun
 7 Nisan 2014 Pazartesi 09:46
Faruk abi tek kelime ile harika çok kısa bir şey söylemek istiyorum dinci ile dindarı ayırt edemeyen insanların kıl olması ALLAHIN tüm vasıflarını taşıyorsun demesi bu güzel halkımızın nasıl oy kullanmasını bildiğini sanıyorum ????
 Emin
 6 Nisan 2014 Pazar 19:03
Bu yazıya yorum yazmak kolay mı. Eminim ki Kedi editöre takıldı onay bekliyor.
 hasan COŞKUN
 6 Nisan 2014 Pazar 12:46
Faruk abi büyük bir zevkle okudum yazını bu başbakan dinci böğle şey yapmaz diyor bu güzel halk ne yapmaz hırsızlık yolsuzluk adam kayırma talan yalan VS bende diyorum ki bu güzeller güzeli AKP ye oy veren insanları dinci ile dindarın arasındaki farkı ALLAH için bildiklerine inanıyorlarsa vay bizim dinimize kafire gerek yok saygılar Faruk hocam
 Başkentli
 5 Nisan 2014 Cumartesi 16:50
Bizim KEDİ bu köşeye neden hiç uğramaz! Trafo trafo geziyor zamanı yok herhal.
 Okur
 4 Nisan 2014 Cuma 11:42
Kaptan bu güzel yazıyı yazmak için illaki korkman mı gerekiyordu. Keyifle okuduk döndük döndük yine okuduk...KORKUTANLARA HELAL OLSUN...
 metin okucu
 3 Nisan 2014 Perşembe 14:03
Bu kadar beklediğimize değmiş bu yazı. Ancak sen de yazmayı özlemişsin kaptanım belli. İlaveten bizim jenerasyon derken sadece bizleri düşünmüştüm az ileri düşününce başkalarının da-mesela yazıda adı geçenler- olduğunu gördüm, ilaç gibi geldi.
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Airkule