MENÜ
İstanbul 4/6
Airkule
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
“SİZ TÜRKİYE'NİN DE UMUDUSUNUZ”
Türkiye'den
26 Kasım 2013 Salı 11:48

“SİZ TÜRKİYE'NİN DE UMUDUSUNUZ”

Aydınlık Gazetesi yazarı Mustafa Mutlu THY işçisine seslendi: Şu dönemde sadece Türkiye İşçi Sınıfı'nın değil, Türkiye'nin de umudusunuz...

Ulaştırma Bakanı'nın yeğeni Hava-İş'e başkan yapılıyor!

Önceki yıllarda Ulaştırma Bakanı'nın yeğeni, THY'de deneyimi ve bilgisi olmayan bir göreve "uzman" olarak atansaydı; bu, bütün ülkeyi sarsan bir krize dönüşürdü.

Sadece yeğen değil, bakan da istifa etmek zorunda kalırdı.

Çünkü bunun adı bal gibi "torpil''dir ve çağdaş demokrasilerde suç değilse bile en azından ayıptır!

Şimdi ise devir değişti:

Bakan Binali Yıldırım, yeğenini THY'ye uzman olarak yerleştirmekle kalmadı; bir de çok rahatsız olduğu Hava-İş Sendikası'nı yandaşlaştırmak için onun başına getirmeye hazırlanıyor!

Biliyorsunuz THY iki yıldır skandallarla çalkalanıyor.

Önce Bakanlar Kurulu, anlamsız bir grev yasağı koydu.

Sonra gösterilen tepkiler nedeniyle bu yasak kaldırıldı.

Ancak bu tepkiyi gösteren işyeri temsilcilerinden oluşan 305 kişi işten çıkarıldı.

Ardından greve gidildi ancak yasadışı yöntemlerle bu grev kırıldı.

Bunun için, yabancı işçilere çok yüksek ücretler ödendi.

Hava-İş Sendikası, 7-8 Aralık tarihlerinde 27. Olağan Genel Kurulu'nu toplayacak.

Şimdi iktidarın tek hedefi var: Yıllardır teslim olmayan Atilay Ayçin başkanlığındaki sendika yönetimini devirmek ve sendikayı ele geçirip, THY'yi dikensiz gül bahçesine dönüştürmek...

Bu görevi verdikleri isim ise Bakan Bey'in yeğeni...

Peki; bugüne kadar hiçbir sendikal deneyimi olmayan yeğen Ömer Önder Haberdar'ın şansı ne?

Aldığımız haberlere göre oldukça yüksek! Çünkü THY yönetimi, onun seçimleri kazanması için, "ödül ve ceza" yöntemlerini birlikte kullanıyor.

Bu gruba oy vermeyi düşünmeyen çalışanlara aba altından sopa gösteriyor.

Haberdar da sanki babasının malını dağıtır gibi TOKİ'den ya da KİPTAŞ'tan ev vaat ediyor!

Sözüm THY işçilerine: Sendikanız sizin adınıza grev kararı aldı ama çoğunuz işten atılma korkusuyla bu karara uymadınız.

Hatta içinizden işverenin "rüşvet" niteliğindeki maddi ödüllerini kabul edenler bile oldu.

Oysa siz, sendikal hakları ayaklar altına alan bir iktidara karşı, şu dönemde sadece Türkiye İşçi Sınıfı'nın değil, Türkiye'nin de umudusunuz...

İşten atılan 305 arkadaşınız, meydan meydan dolaşarak bir "direniş destanı" yazdı.

Bu yüzden çoğunun sağlığı bozuldu, tamamına yakını sendikadan aldıkları yardımın dışında beş parasız kaldı.

Yine de hiçbiri, sizin adınıza verdikleri mücadeleden vazgeçmedi.

Şimdi size düşen bir görev var: Ortak geleceğiniz ve mutlu yarınlar için hayatlarını ortaya koyan arkadaşlarınızı satmayın! Türkiye'nin gururu olan THY'yi babasının çiftliği gibi yöneten iktidara okkalı bir tokat atın! Ulaştırma Bakanı’nın aranıza "torpille" soktuğu yeğenine oy vermeyin! Her şeyin "satın alınamayacağını" gösterin...

MUSTAFA MUTLU-Aydınlık

Mustafa Mutlu’nun yazısının tamamı için TIKLAYINIZ…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 
 27 Kasım 2013 Çarşamba 18:45
Gökkuşağının bu 2 ucu kirli halden başka bir seçenek olduğunu sağır sultanlar ve delegeler de biliyor. Olaya ... aşkı penceresi dışına çıkarak bakmayı becerebilseydi bu gazeteci de belki görebilirdi ama olmamış. Artık 9 aralıkta görür!
 Soru Bankası
 27 Kasım 2013 Çarşamba 17:54
Hava-iş ve demokrasilerin olmazsa olmazı sendikaların geleceği ile ilgili bir oylama olacağının bilincinde, kazanılmış haklara saldırıyı önlemede safları sıklaştırmalı mı yoksa hakların alınmasına sessiz kalan, baş'a tapınanlardan oluşan bir iç saltanat grubunun ortaya çıkmasıyla saltanata yamanıp makam aşkı ve ayrıcalık için itaat, sadakat ve şükran duygularının geçerli olduğu bir dünyada mı yaşamalı?
 hakiki vatandaş
 27 Kasım 2013 Çarşamba 16:00
Kedi, bizler için senin ideallerin kadar ; SENİN ve bizim başımıza geleceklerde önemli, sonra sonra görüyoruz başımıza neler geldiğini... Yağmurdan kaçarken doluya tutuluyor insan. Bizde yağmurdan sonra gökkuşağı istiyoruz ama olmayıncada doluya tutulabiliyor insan!!!
 reform
 27 Kasım 2013 Çarşamba 10:18
Ömer Önder Haberdar hakkında yazılan tüm yazılar karalamadır. Kendisini tanıdıktan sonra pişman oldum onun hakkında söylediklerime. Bu seçim onun hakkı. Ve hak yerini bulacak.
 kedi
 27 Kasım 2013 Çarşamba 08:38
"aydınlık"ı ırkçılığa varan milliyetçi çizgisiyle solda görmem. bu, iktidar karşı mücadeleyi yine "ikiliklere" kilitlemeye çalışan son derece kaba bir dille kaleme alınan "çağrı" da mevcut yönetimin düştüğü noktayı göstermesi bakımından manidardır. kısaca "bozacının şahidi şıracı" desek yanlış olmaz sanırım.
 misafir
 27 Kasım 2013 Çarşamba 01:34
prmths rumuzlu arkadaş!bu isimleri üzerinden değil de ilkeler ve ülke Gerçekleri üzerinden baktığında soruna uygun yanıtı bulursun. Bir de sende çok fazla bir kararlılık göremedim doğrusu. Hem solculuk oynayıp, hem de sağ politikalar hizmet etmek gibi bir çıkar ilişkin olmasın?
 prmths
 26 Kasım 2013 Salı 15:16
Bu adamlarin hala turkiyede sol adina yorum yapmasini kim sorgulayacak. O yok bu yok kimmis oy verecegimiz insan. Bahadir Altan mi? Sizin asil sorununuz B.A. gibi sozde bu sinifa onderlik yapacak insanlari elestirememenizdir. Bugun bu yasadigimiz sikintilarin gercek sorumlusu B.A. dir. Kotuyu gosterip ondan biraz daha iyisini sec.demek midir muhalif olmak. Sinif mucadelesinde en buyuk sikintiyi yaratan B.A. , A.A. , A.G. gibi isimlerdir. Bunlardan kurtulamadiktan sonra kim gelirse gelsin hicbirsey degismez.
 hakiki vatandaş
 26 Kasım 2013 Salı 14:38
İŞTE BU KADAR, THY işçisi Mustafa Mutlu "yu dinlemelisiniz. THY işçisi... gerçekten sadece Türkiye işçi sınıfının değil, vatandaşında umudusunuz.
 305 adına...
 26 Kasım 2013 Salı 13:40
Sayın Mustafa Mutlu... 305'ten birisi olarak, sendika yönetimi size şayet biz onlara yardım ettik diyorsa,kaç kişiye yardım yaptılar bir açıklasınlar.Bu sayı elli rakamını bulsa bile iyi sayarım.Ya diğerleri, yani 305'in ezici bir çoğunluğü neden yok sayıldı. Daha atıldığımız ilk günlerde bizleri Av.Abdi Pesok ile karşı karşıya bırakarak davalar sonucunda alacağı komisyonlarını ve dava masraflarını konuşturan Atilay Ayçin karşı iki söz söyleme sorumluluğunuz yok mu? Sonrasında her ne kadar masraflar sendika kasasından karşılanacak denmiş ise de,bunun nedeni gösterdiğimiz tepkidir! Ulaştırma bakanının yeğenini sendikamıza başkan olacaksa eğer bunda sendika yönetiminin sorumluluğu en büyük paya sahiptir. Bugün sahip çıktığınız sendikal anlayışa yarın ben böyle olduğunu bilmiyordum dememeniz adına tek sadece bir konuda sizi bilgilendirmek gerekiyordu. Lütfen 305 insanın tamamı adına sendikacıların ağzı ile yorum yaparsanız tarafsız gazeteciliğinize gölge düşürmüş olursunuz.
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Airkule