İbrahim Köktener yazdı: Sendikacıların sorumluluğu büyük. Yeter ki onlar da, makam koltuklarının sıcaklığından uzaklaşıp biraz “işçi” olsun, işçinin ödediği bedeli yüreğinde hissetmeyi bilsin!
“SENDİKACILAR” BİRAZ DA İŞÇİ OLUN!
Türkiye’de son on yılda yaşananlar, kapitalizmin kuramcılarına bile “pes” dedirtecek cinsten… İşverenin çıkarlarını gözetmek için üretilen anti demokratik, “orijinal fikirler” gerçekten çok ileri (!) boyutlarda… İşte basit bir örnek:
Stratejik sektörmüş… Grev büyük zarara yol açarmış… Hadi işverenden geçiniz, yolcular perişan olurmuş… Turizm baltalanırmış… Ekonomi ciddi kayıp yaşarmış… Yani havacılık sektöründe grev yapmak bir nevi vatan hainliği… Peki ne olacaktı? Grev denilen eylem olmadan sendika yaptırım gücünü nereden alacak? Birçok ülkede havacılık çalışanları hakları için greve gidiyor. Doğal olarak grevin getirdiği sonuçlar da etkisini hissettiriyor. İşler aksıyor, yolcu havaalanında perişan oluyor, işveren zarara uğruyor, işçiler ağır bedeller ödüyor. Çünkü grev demokratik toplumlarda üretenin en güçlü silahı… Bunu işçinin elinden almak ya da kimi sektörde serbest bırakmak kiminde yasaklamak hangi demokrasi anlayışıyla bağdaşır?..
İbrahim Köktener’in yazısının devamı için TIKLAYINIZ…