MENÜ
İstanbul 24/31
Airkule
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
PEGASUS-ONUR AIR BİRLEŞTİ
Havacılık Haberleri
17 Temmuz 2007 Salı 14:42

PEGASUS-ONUR AIR BİRLEŞTİ

Onur Air ile Pegasus Havayolları arasında bir süredir sürdürülen işbirliği görüşmelerinde ilk adım atıldı. İki şirket arasındaki birleşme bir açıklamayla kamuoyuna duyuruldu. İşte o açıklama:

HAVADA DEV İŞBİRLİĞİ

 

 

Onur Air ile Pegasus Havayolları arasında bir süredir sürdürülen işbirliği görüşmelerinde ilk adım atıldı. Türkiye’nin en büyük iki özel havayolu şirketinin yönetim kurulu başkanları arasında varılan mutabakat sonrasında stratejik alternatifleri değerlendirmek üzere bir işbirliği anlaşması imzalandı.

 

 

Bir süredir havacılık kamuoyunun ilgisini çeken Onur -Pegasus yakınlaşmasının ilk somut adımı açıklandı.  Onur Havayolları’nın sahibi Tentur ile Pegasus Havayolları’nı bünyesinde bulunduran ESAS Holding arasında stratejik alternatifleri değerlendirmek üzere bir İş Birliği Anlaşması imzalandı.  Bu anlaşma kapsamında Tentur ve ESAS Holding sadece ülkemizde değil, civar ülkelerdeki havacılık fırsatlarını da birlikte değerlendirmek için çalışmalar yapacaklar. Başlayacak çalışmalara iki grubun ekipleri dışında Türkiye’den ve yurtdışından stratejik ve mali danışmanlar da katılacak. Çalışmalar sonucunda izlenecek yolda mutabık kalınacak ve işbirliği sırasında her iki şirket de çalışmalarını kendi kimliği ile sürdürecek.

 

ESAS Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı, Ali Sabancı, ortak girişim protokolünün imzalanmasıyla ilgili yaptığı açıklamada ülkemizdeki hava taşımacılığının gelişmeye son derece müsait olduğunu söyledi.

Sabancı; “Son dönemdeki havalimanı ihalelerinin ulaştığı bedeller bunun göstergesidir. Biz, sektör sorunları ve muhtemel işbirlikleri üzerinde sayın Cankut Bagana ile yaklaşık bir yıldır aralıklarla görüşüyoruz. Havayolu işi ölçek isteyen bir iş.  Ölçeği muhtelif yollarla yakalayabilir veya ticari işbirlikleri yapabilir, sermaye birliği yaratabilirsiniz. Ama değişmeyen iki şey sektör potansiyelinin varolduğu ve doğru ölçeğin büyük önem taşıdığıdır” dedi.

 

Onur Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Cankut Bagana da dünyada ve ülkemizde gelişen havacılıktaki bu değişime özel havayolları olarak ayak uydurmanın şart olduğunu söyledi.

Bagana; “Türkiye’de ve bölgede hala çok ciddi fırsatlar var. Yapacağımız çalışma iki özel Türk havayolunun birlikte hareket edebileceğini göstermek açısından da son derece önemli.  Havayolları büyüyen dünya turizm pastasındaki potansiyelin vazgeçilmez bir parçası.  Buradaki asıl rekabet bölgesel değil uluslararası. Rekabet edebilmek için bir strateji oluşturmak ve kuvvet ile tecrübeleri birleştirmek gerekiyor. Şirketlerin şahsiyetlerini ve bütünlüklerini muhafaza ederek geliştirilecek bu tür işbirlikleri ülkemizde tüketiciye, yurtdışında ise Türk turizmine büyük katkı sağlar” dedi.

 

İki şirketin toplam kapasitesi, Avrupa’daki birçok ülke havayolundan daha büyük bir ticari hacim oluşturuyor.

 

Rakamlarla Onur Air ve Pegasus Havayolları:

 

Onur Air

Uçak Sayısı: 27

Koltuk Kapasitesi: 6120

2006 yılı taşınan iç hat yolcu sayısı: 4.400.267

2006 yılı taşınan dış hat yolcu sayısı: 2.335.704

 

Pegasus Havayolları

Uçak Sayısı: 17

Koltuk Kapasitesi: 3060

2006 yılı taşınan iç hat yolcu sayısı: 1.818.989

2006 yılı taşınan dış hat yolcu sayısı: 1.248.062

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Feridun kubilau
 24 Mart 2024 Pazar 12:14
Ben beyin cerrhisi uzmanıyım 3-4 sene evvel ist.New York uçusunda doğum yaptırdım. THY kirlenen oantlon, gömlek temizlik parasını bile ğstlenmediği gibi “kahraman kabin ekibi başaralılı bir doğum yaptıdı” dye yazdı çizdi. Daha ötesi varmı?!
 Mu.Öz.
 9 Ocak 2019 Çarşamba 11:14
Gerçekleri yazmışsıız,sizin gibi ileri görüşlü,geleceği gören bilim insanlarına çok ihtiyacımız var.Teşekkürler
 Bilgin Timuralp
 8 Ocak 2019 Salı 17:50
Son derecede önemli bir konu. Yararlı bir tartışma. Öneriler değerlendirilmelidir
 M:K
 8 Ocak 2019 Salı 10:36
Muzaffer hocam yine çok güzel bir yazı ile önemli bir konuyu dikkatlere sunmuşsunuz kutlarım. Umalım yetkililer dikkate alırlar. En derin selam ve saygılarımla.
 Murat Özer
 8 Ocak 2019 Salı 10:31
Konuyu ayrıntılarıyla irdeleyen, her zamanki gibi çok gerekli bir yazı kaleme almışsınız. Hem devletlere, hem özel sektöre, hem de bu konuya ilgisi olan havacılık tıbbı tutkunlarına faydalı olacak bilgiler vermişsiniz. Önerileriniz de çok yerinde olmakla birlikte, izninizle bunlara ben de katkıda bulunmak istiyorum. 1. Yazınızda değindiğiniz gibi geniş gövdeli büyük uçaklarda, özellikle okyanus ötesi uçuşlarda bir sağlık görevlisinin olması düşünülebilir ancak doktor görevlendirilmesinin uygun ve verimli olmadığını düşünüyorum. Hastane öncesi kazazede ya da yaralıya yapılacak acil müdahale, öncelikli olarak hayat kurtarmaya ve hastanın durumunu stabil tutmaya yönelik ilkyarım kapsamında değerlendirilmelidir. Bu da zaten ilkyardım eğitimi almış olan kabin görevlileri ya da ilkyardımcı sertifikası olan kişiler tarafından yerine getirilebilir. Zaten uçakta bulunan doktorun yapabileceği yardım da, ilkyardım uygulamalarından daha öteye geçemeyecektir. Yazınızda değindiğiniz işyerlerinde hekim bulundurma konusu ise daha farklı bir amaç içindir. Burada önemli olan işçi sağlığıdır. İşyeri hekiminin hasta işçi muayene etme zorunluluğu olmadığı gibi acil olaylar için de işyerinde görevlendirilmesi söz konusu değildir. 2. “Flying doctor” ya da “doctor on board” gibi uygulamalar konusunda size tamamen katılıyorum. Sizin de bahsettiğiniz gibi daha üst düzeyde, teşvikli bir uygulama düşünülebilir. Bu ve benzeri programlar aslında hekimler tarafından havayolunun sorumluluğu kendi üstlerinden atmaya yönelik girişimler olduğu gibi algılanmakla birlikte, bunlar kısmen iyi niyetli girişimlerdir. Ancak o esnada asıl amacı seyahat olan doktorlar için, bu gönüllülüğün en azından manevi bir karşılığının olması gerekir ve sözleşme sırasında bu avantajlar belirtilmelidir. Ayrıca gönüllülük programlarına dahil olan doktorlar, başlarına neler gelebileceği konusunda hazırlıklı olmalıdırlar. Alttaki yorumda Gökben Hocamın da bahsettiği gibi, uçak yolculuklarında en sık hangi acil tıbbi problemlerle karşılaşıldığı, ya da uçaklardaki medikal kitlerin içerikleri, AED kullanımı gibi konularda bilgilendirilmelidirler. 3. Teletıp uygulama önerileri konusunda da tamamen haklısınız. Bu uygulamalar diğer alanlarda olduğu gibi sivil havacılıkta da giderek yaygınlaşmaktadır. Ancak bunun uygulama pratikleri konusunda daha farklı yöntemlerin hayata geçirilebileceğini düşünüyorum. Tempus IC gibi non-medikal kullanıma da uygun olan telehealth cihazları, kan basıncı, oksijen satürasyonu, 12 derivasyonlu EKG, kan şekeri gibi bilgileri uydu telefonu aracılığıyla aktarabilmektedirler. Mevcut uygulamalarda hava ile yer arasındaki iletişim, radyo vericileri ile sağlanmaktadır. Bu sistem, hava trafik kontrol merkezinde ve lokal olarak havalimanı kulelerinde kullanılmaktadır. Dolayısıyla bizim düşüncemiz ve çalışmalarımız, Türkiye Hava Trafik Kontrol Merkezi bünyesinde ve kontrolünde, uçuş hekimlerinin görev yaptığı, yönlendirme, öneri ve danışmanlık vermeye yönelik bir çağrı merkezini hayata geçirmek doğrultusundadır. 4. Türkiye’deki havalimanlarında, 7/24 görev yapan, kadrosunda deneyimli ve eğitimli personel bulunduran havalimanı sağlık üniteleri bulunmaktadır. Bu ünitelerin asıl görevleri havalimanındaki ya da divert eden uçaktaki acil tıbbi durumlara ilk müdahaleyi yapmaktır. Yerden 7/24 destek verecek hastaneler yerine, bizim düşündüğümüz merkezin hayata geçirilmesi, daha verimli olacaktır diye düşünüyorum. Bu merkez aynı zamanda, tüm havalimanlarındaki acil sağlık üniteleriyle de anında iletişim kurabilme yeteneğine sahiptir. 5. Bu konularda sizin ve benim yazdıklarımızın dışında ayrıca daha farklı görüşler ve öneriler olabileceğini de düşünmekteyim. Bu nedenle sizin de üzerinde durduğunuz, sektör temsilcilerinin tamamının katılacağı bir panel ya da çalıştayın en kısa zamanda yapılması da önemli bir gerekliliktir. Saygılarımla… Dr. A. Murat Özer Türkiye Hava Trafik Kontrol Merkezi Uçuş Hekimi
 Nevzat Balaban
 8 Ocak 2019 Salı 10:02
Mükemmel. Teşekkürler doktor.
 Faruk ILDIZ
 8 Ocak 2019 Salı 09:24
Muzaffer Hocam, Önerileriniz hepsine katılıyorum. Sivil Havacılık şirketleri bu çok önemli konuyu dikkate almalı ve yardım istenen hekime mutlaka yardımcı olmalıdır. Ben de bir kez Amerika seyahatimde benzer bir durumla karşılaşmıştım. Yanımda hekim kartım olmadığından ilaç kitini açmak için telefonla evime bağlanarak ID numaramı öğrendikten sonra kiti açıp hastaya yardımcı olmuştum. Bana tahminen 2 saate yakın bu hizmetim sonucu kabin memuru sadece bir teşekkür ve bir bardak portakal suyu vermişti !!! Prof.Dr.Faruk ILDIZ
 Gökben Hızlı Sayar
 8 Ocak 2019 Salı 08:57
Kaleminize sağlık. Havada acil durum ne sıklıkta oluyor diye araştırdım ama Türkiye verisi bulamadım. ABD verileri çarpıcıgeldi, izninizle merak edenler için paylaşayım: 51 yılda 2.75 milyar yolcu uçuyor, 44000 acil tıbbi durum yaşanıyor. Yani her 604 uçuşta bir ya da günde yaklaşık 50 acil durum şeklinde özetlemişler. En sık acil durumlar bayılma / baygınlık hissi (%37), solunum sorunları (%12), bulantı-kusma (%9.5). Acil tıbbi durum yaşanan uçakların %7'si zorunlu iniş yapıyor. Böyle bir gerçek varken faturayı uçaktaki doktor yolcuya çıkarmak çok ayıp. https://www.stuff.co.nz/travel/news/71045166/null
 Tuğrul
 8 Ocak 2019 Salı 08:52
TEŞEKKÜRLER ...
 Murat özer
 7 Ocak 2019 Pazartesi 17:07
Çok güzel özetlemişsiniz konuyu. Teşekkürler 🙏🏼
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Airkule