MENÜ
İstanbul 8/18
Airkule
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ISPARTA KAZASI DAVASINDA SONA GELİNDİ
Havacılık Haberleri
16 Aralık 2014 Salı 09:05

ISPARTA KAZASI DAVASINDA SONA GELİNDİ

Isparta'da 7 yıl önce düşen, 6 bilim insanının da aralarında bulunduğu 57 kişinin can verdiği Atlas Jet uçağı kazası davasında sona gelindi

Yakınlarını kaybedenler, Keçiborlu Cumhuriyet Başsavcılığına havayolu şirketi Atlas Jet'in yanı sıra Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve uçağın kiralandığı World Focus AŞ hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılık ise sadece World Focus Şirketi Genel Müdürü ve 8 teknik görevlisi aleyhine dava açtı.

İLK KARAR KOVUŞTURMAMA

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) yetkilileri hakkında ise ölüme neden olmak suçundan kovuşturmama, görevi kötüye kullanmak suçundan ise yetkisizlik kararı vererek dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Atlasjet AŞ yetkilileri ve World Focus AŞ'nin ortakları ile diğer teknik görevlileri hakkında da yine kovuşturmama kararı verdi.

Kazazede yakınları, Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz ederek dava açılması talebinde bulundu.

YARGITAY YOLU AÇTI

Ancak dava talebi reddedildi. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı'na başvurularak "yazılı emir yoluyla bozma" talebinde bulunuldu. Kovuşturmama kararı Yargıtay Ceza Dairesi'nce kaldırıldı.

SHGM Genel Müdürü Ali Arıduru ve Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı davadan iki yıl sonra, Atlas Jet yetkilileri ise davadan 3 yıl sonra taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan yargılanmaya başlandı.

2 PİLOTA YALAN TANIKLIK

Soruşturma aşamasında, müdahil avukatlarca, uçağı kazadan bir hafta önce ve düştüğü gün kullanan pilotlar aleyhine, uçaktaki arızaları bildirmedikleri iddiası ile suç duyurusunda bulunulmuş ancak reddedilmişti. Arızaların bilirkişi raporları ve tanıklarla teyidinin ardından, yine müdahil avukatların şikâyeti üzerine savcılık, aynı gün uçağı kullanan ve arıza olmadığını beyan eden iki pilot aleyhine "yalan tanıklık" iddiasıyla davaya dahil edildi.

Olayı "Toplu cinayet" diye niteleyen müdahil avukatları 57 kişinin taksirle değil, sanıkların olası kast taşıyan eylemleriyle öldüğünü savundu. Atlas Jet Yönetim Kurulu Başkanı Ali Murat Ersoy son duruşmada, "Uçağın yere yaklaşım cihazı kazadan 15 gün önce arızalanmış. Pilotlar bunu bilerek uçmuşlar. Hem merhum pilotlar hem

de hayatta olan diğer pilotlar ile World Focus'un ilgili yönetim kademesiyle teknisyenleri bilinçli taksir suçunu işlemişlerdir" dedi. Suçun türü "bilinçli taksir"e çevirildi. Dönemin Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru ile 18 kişinin yargılandığı davada, sanıklar hakkında "bilinçli taksir" suçundan 4 ila 22.5 yıl arasında hapis isteniyor. 

Hürriyet

  Haberin Videosu

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 adnan cingil
 18 Mart 2016 Cuma 15:58
Konu son derece açık ama maalesef bilirkişi ve tanıklar hatta konuyu dağıtıp hedef şaşırtmak isteyen bazı sanıklar önce davayı arap saçına çevirmişler sonrada hakimlerin sağlıklı bir karar vermesini önleyecek her şeyi yapmışlar bu tür kazalarda 3 temel dayanak noktası vardır 1- Uçak üreticisi : Kaza sonuç raporlarında üreticini bir hatası var ise çok büyük tazminat kararları verilir 2- Sivil havacılık otoritesinin sertifikalandırdığı Teknik departman; (Form 4 sahibi olan Md. ve Uçağı uçuşa elverişlidir diye uçağın teknik defterini imzalayan sertifika sahibi yetkili ve sorumlu Teknisyen arkadaşımız ) a) Uçak her şeyiyle uçuşa hazırdır ve uçuşa engel hiç bir sorunu yoktur b) Uçak’ta Hold’a alınmış ancak uçuşa engel olmayan bir eksiklik veya arıza söz konusu ise deftere ne gibi kısıtlamalara tabi olduğu yazılır veya Kaptan uçağın el kitabını inceleyerek bu kısıtlamaların ne gibi tahditler getireceğini dikkate alarak uçuşunu planlar 3- Kaptan; Uçağın teknik defterini inceleyip uçağın uçuşa elverişli olduğunu veya hangi şartlara bağlı olarak uçması gerektiğini yine imzasını atarak onaylayıp uçağı teknisyenden teslim alır.(Kaptan, eğer varsa kısıtlamaları dikate almak ve uçuşunu ona göre planlamak mecburiyetindedir) NOT; Uçuşa elverişli olmayan bir uçağı hiç kimse ne verebilir ne’de alabilir Her üç temel dayanakta gerek ulusal gerek uluslararası kurallara uygun olarak davranmak zorundadır Dünyada hiç bir meslek (havacılık) bu kadar çok denetim ,eğitim ve kontrol altında değildir Yani bir Kaptan Teknisyenin uçuşa elverişlidir onayı vermediği bir uçağı asla "ben alır uçarım "diyemez yine hiç bir teknisyen’de kurallara göre uçabilir durumda olmayan bir uçağın Teknik defterini imzalayıp uçuşa gönderemez. Sonuç olarak: Bir kazada sorumlu olabilecek olanlar sadece Uçak üreticisi-Teknik bakımdan onay sahibi teknisyen ve Pilot un kendisidir . Not: Havacılıkta diğer mesleklerin aksine “bana baskı yapıldı” diye bir mazeret yoktur ve olamaz zira yukarıdaki her üç temel unsur kendi sorumluluğunu bir başkasına asla devredemez veya paylaşamaz. Anladığım kadarıyla maalesef iş o kadar sulandırılmışki sadece dedikodular ve kişisel çekişmeler üzerine mahkeme doğru olmayan bir karar vermiş görülüyor. Tekrar söylüyorum bütün kazaların sonucunda yalnızca yukarıda belirttiğim 3 temel adres cezai sorumluluk taşır gerisi sadece ve sadece tevatür'den öteye geçemez. Ben 50 yılı aşan tecrübeme dayanarak bu davanın sonunda doğru yolu bulacağına inanıyorum.
 YAŞAM
 17 Aralık 2014 Çarşamba 15:48
GEREKEN NEYSE O YAPILMALI OKADAR İNSAN ÖLDÜ VE ARDINDAN HALA BASKA ŞEKİLDE YANSITILIYOR BOYLE OLMAMALI PİLOTUN İHMALİ OLABILIR NE SEBEBLE OLURSA OLSUN CEZASIZ KALMAMALI.
 Madun
 16 Aralık 2014 Salı 13:04
Geç gelen adalet, adalet değildir.
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Airkule