MENÜ
İstanbul 22/25
Airkule
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İCLAL AYDIN'IN İSYANI
Türkiye'den
7 Şubat 2010 Pazar 10:51

İCLAL AYDIN'IN İSYANI

Vatan Gazetesi yazarı İclal Aydın, uçağa binmek üzere beklediği kuyrukta yaşadıklarının ardından isyan etti…

“Siz” beni sevmeyin

 

Sabah 07.10... Havaalanı...

Uzun bir kuyruk var. Hemen hemen her güvenlik kapısında hem de...

O gün “Kot kumlama işçileri”nin yasal hakları için çalışma komisyonu ile görüşmek amacıyla Ankara’ya TBMM’ye gidiyoruz. Bir gün öncesinde o kadar üşütmüşüm ki sesim çıkmıyor, başım ağrıyor. Saat sekiz uçağı olunca havaalanına gitmeyi hiç istemem. Daima müthiş bir karmaşa ve kalabalık olur. Son güvenlik kapısındaki kuyruk neredeyse ana giriş kapısından başlıyor. İnsan gözlerine inanamıyor. Uçaklardaki rötarlar, telefonda bağrışanlar, etrafta tartışanlar... Yine de gıdım gıdım ilerleyen sırada sabırla bekliyoruz. Ama o da ne? THY bankosuna valizini verenler sıranın neredeyse sonuna doğru gelip, kaynak yapıyorlar. Üstelik bir iki kişi de değil, bir öncekini gören aynı pişkin telaş ve tavırla hemen diğerinin peşine takılıyor. Önce belki bir yanlışlık vardır diye bakıyorum ama hayır. Uyanıklar arka arkaya sıraya kaynamaya devam ediyorlar.

Ve işte suratlarında o feci ifade!

Kötü kasaba kurnazı olmanın dayanılmaz mutluluğu! Üstelik saklamayarak tebessüm ediyorlar.

 

***


“Neden oradan sıraya giriyorsunuz, herkes dakikalardır bekliyor, sıranın sonuna geçin” diyorum dayanamayarak.

“Sana ne? Sen de arkama geç, boş ver” diyor adamlardan biri. Bir diğeri de akıl öğretiyor: “O sıra başka, bu sıra başka, görmüyor musun?”

“Ne demek yahu” diyorum, “Bir akıllı siz misiniz?”

“Tamam uzatma be, git polise şikayet et. Aha da görevli orada duruyor işte. O gelip müdahale etmiyorsa sana ne oluyor ki?”

Sabahın o saatinde zaten gözü yeni bir sorun daha göremez olmuş görevlilere sesleniyorum. Boş boş ve bıkkınlıkla bakıyorlar ilkin. Tekrar diğer adama dönüyorum, “Kardeşim senin kendi aklın, bilincin, sorumluluğun, ahlakın yok mu yahu, illa bir çoban, bir sopa mı gerek tepenize” diyorum.

“Sen benimle yüksek sesle konuşamazsın” diyor, “Senin o hakkın yok...”

Bunu yaparken de kendi bağırma hakkını kullanıyor ve ekliyor: “Hadi uzatma sabah sabah, git başımdan. Git, git polis çağır!”

Önündeki de arkasındaki kadınlı erkekli diğer pişkinler de arka çıkıyorlar. “Evet, evet git polis çağır. Gelmiş bize burada car car... Terbiyesiz...”

Sanki hakikaten başkasının hakkını yiyerek terbiyesizlik yapan benmişim gibi bir araba lafı da ben işitiyorum.

“Sizin gibiler, sizin gibi başkasıyla yaşamayı bilemeyenler yüzünden bu ülke bu hale geldi” diyorum öfkeyle.

“Tamam uzatma be, sus, artık canımı sıkma daha fazla” diyor adam.

Bende film kopuyor!

 

İclal Aydın’ın yazısının devamı için;

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=11.11.2007&Newsid=285766&Categoryid=4&wid=10

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 yazık
 8 Şubat 2010 Pazartesi 17:59
ne kadar acıdırki gün geçtikçe ilerliyeceğimize geriye doğru gidiyoruz bi o kadar kabalaşıp insanlıktan uzaklaşıyoruz bide maharetmiş gibi kendimizi övüyoruz ee ne demişler kılavuzu karga olanın ... umarım anlamışsınızdır
 Kultur meselesi
 7 Şubat 2010 Pazar 16:37
Hepimiz biliyoruz, burada iki tane olay var. Birincisi "Ya devlet basa, ya karga lese", ikincisi Turkiye'nin kulturunde sira beklemek yok. Nedir bu acelesi bu milletin, sanki hemen isini halletip evine isine donup birseyler icad edicek, dunyanin yonunu degistirecek. Zaten Atamiz ne demis; Turkum, Tembelim, Uc Kagitciyim...Eger boyle yasamiyorsan, bu hanim gibi Turkiye'de azinliktasin, ac kalirsin, anormalsin. Isin kotu tarafi bu olay normal sartlarda oluyor. Bir ucak kazasinda bu ayni ayilar, o kadini cigneyip acil kapisindan yine ilk cikacaklar.
 F.Bingör
 7 Şubat 2010 Pazar 16:19
Tanıdık bir film :))
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Airkule