MENÜ
İstanbul 18/22
Airkule
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
HAVAŞ YAZILIM ALTYAPISINI YENİLİYOR
Havacılık Haberleri
10 Mayıs 2007 Perşembe 23:26

HAVAŞ YAZILIM ALTYAPISINI YENİLİYOR

Türkiye’nin birçok havalimanında yer hizmeti veren Havaş, yazılım altyapısını yenilemek üzere dünyanın önde gelen yazılım şirketlerinden Workbridge ile bir miyon Euro'luk anlaşma imzaladı.

Başta Atatürk Havalimanı olmak üzere Türkiye’nin birçok havalimanında yer hizmeti veren Havaş firması(Havaalanları Yer hizmetleri A.Ş) dünyanın önde gelen yazılım şirketlerinden biri olan Workbridge ile anlaşma imzaladı.

Havaş adına Genel Müdür Müjdat Yücel, Workbridge adına ise şirketin Satış Direktörü ve Ortağı Christian Moller’in imza koydukları anlaşma 2008’de yürürlüğe girecek. Bir milyon Euro’ya mal olacak proje sayesinde Havaş’ın teknolojik altyapısı ‘kaynak planlama yazılımı’ ile dünya standartlarının üzerine çıkmış olacak. Havaş yeni yazılımla verim ve karlılığı büyük ölçüde artırmayı hedeflerken, aynı anda zaman ve işletme maliyetlerinde tasarruf sağlamayı da hedefliyor.

İmza töreninde kısa bir konuşma yapan Havaş Genel Müdürü Müjdat Yücel yaptıkları yatırımın geri dönüşünün iki yıl içerisinde gerçekleşeceğini, Havaş’n projenin hayata geçmesiyle dünyada sınırlı sayıdaki yer hizmeti şirketi arasındaki yerini alacağını söyledi.

Workbridge’in Satış Direktörü ve aynı zamanda ortağı olan Christian Moller de Havaş gibi profesyonel bir şirketle işbirliği yapmaktan dolayı son derece memnun olduklarını, iyi bir işbirliği örneği ortaya koyacaklarını belirtti.

TAV Bilişim Genel Müdürü Birol Bakırsever de havacılık sektöründe tek bir merkezden operasyonel ve finansal yönetimi sağlayan birkaç yazılımın bulunduğu günümüzde, TAV Bilişim olarak dünyaca ünlü yazılım şirketi Workbridge ile işbirliği yaptıklarını ve firmanın Türkiye distribürtörlüğünü üstlendiklerini ifade etti. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Sabiha Gökçen
 15 Temmuz 2013 Pazartesi 00:27
Kedi: Ahmet Emin Yalman diyorum. Ajan diyorum. Dezenformasyon diyorum. Sen de Ayşe Hür de bunu teyit ediyor diyorsun. Bozacının şahidi şıracı misali. Bu "hanımefendi" de zaten aynı klasmanda değil mi? Hatta kendisi "Türk Kadın'ın seçilme hakkına Atatürk karşı çıktı, ama Türk Kadınları haklarını o zaman (1930'lar yani) söke söke aldılar" falan gibi iddialarla, artık akıl sınırlarını bile zorlayan bir şahıs değil midir? Bu iddia özünde Sabiha Gökçen ve Atatürk için kullanılan karalamaya yönelik iddialarla nasıl da paralellik içeriyor! Bu çerçevede ben görüşümü halen koruyorum. Sizi de bu kişiliklerin etkisinden en kısa zamanda uzaklaşmaya davet ediyorum. Saygılarımla.
 kedi
 14 Temmuz 2013 Pazar 15:51
sabiha gökçen bu sözleri 21 Ağustos 1937’de tan gazetesinde yayınlanan bir röportajında söylemiştir. ve bu yalanlanmaz. mesele zaten burada m. emin yalman'ın kim olduğu değildir. daha fazla bilgi için ayşe hür'ün 05/05/2013 tarihli sabiha gökçen'i konu ettiği makalesi de okunabilir başka bir çok yazının yanında. geçmiş, resmi tarih, kutsallıklar üzerine kurulu hatıralarımız deşilince tabii ki acı verici de olabiliyor. ama buna mecburuz diye düşünürüm.
 Sabiha Gökçen
 13 Temmuz 2013 Cumartesi 14:29
Kedi arkadaşım: Ahmet Emin Yalman denen şahsın ne ajanı olduğu belli değildir. Bugün TV'lerde izlediğimiz (sözde) liberal tayfaya benzemektedir. Nazım Hikmet'inden Necip Fazıl Kısakürek'ine kadar herkes bu konuda aynı fikirdedir (bakınız: ekşi sözlük). Üstelik Seyh Sait isyanının organizatörlerinden olduğu da iddia edilmektedir. Bu çerçevede bu arkadaşın dezenformasyon yaptığı çok muhtemeldir. Kusura bakma, ben senin görüşlerine katılamayacağım. Bu oyunlara gelmeyeceğim. Saygılarımla.
 kedi
 12 Temmuz 2013 Cuma 21:57
dersim katliamının en tartışmalı isimlerinden biridir sabiha gökçen. dönemin ünlü gazetecisi ahmet emin yalman'la görüşmesinde şöyle der gökçen; “dersim’deki uçuşlarım daha heyecanlı olmuştur. bir-iki defa pilot, fakat ekseriyetle rasıt olarak uçtum. böyle vaziyetlerde insan harp heyacanını rasıt mevkiinden daha iyi duyuyor. insan evvala bombalarını atıyor, bunlar bittikten sonra canlı hedef görürse makineli tüfeğe müracaat ediyor. dersim’de ilk bombardımanın heyecanını unutamam...muhasama (çarpışma) meydanında canlı hedef üzerine bomba atmak insana hiç acımak hissi vermiyor. insan yalnız vazifesini görmek için aramayı, vurmayı düşünüyor...” yavuz sultan selim ismi gibi sabiha gökçen ismi de yaralayıcıdır bana göre.(dersim katliamında 13.000'den fazla insan öldürülmüştür, 12.000 insan da zorunlu göçe tabi tutulmuştur.) soyut isimler konması sorun çıkarmaz. daha da doğrusu 3. köprü,3. hava limanının yapımlarına karşı çıkılmalı. isim tartışmalarının gölgesinde kalmasına izin vermemeliyiz diye düşünürüm.
 Sabiha Gökçen
 11 Temmuz 2013 Perşembe 15:43
Sabiha Hanım, Türk Kadınının toplumumuzda eşit bireyler haline geldiğinin örnekleştirildiği kişilerden bir tanesidir ve İstanbuL'un ikinci havaalanına bu ismin verilmesi bence gurur vericidir. Alevilerin yaşadığı sorunlarla Sabiha Hanımın özdeşleştirilmesi saptırmadan başka bir şey değildir ve 1 taşla 2 kuş (hem Atatürk Cumhuriyeti hem de Türk Kadını) hedef alınmaktadır. En başta, Atatürk Cumhuriyetine bağlı yurttaşlar olduklarından en ufak bir tereddütüm olmayan Aleviler bu oyuna gelmeyeceklerdir. 3. Havaalanının için ise en uygun isim yine ATATÜRK olmasıdır. Vecihi Hürkuş'un ismi de uygun bir diğer (yeni) havaalanına yakışacaktır. Saygılarımla.
 hakiki vatandaş
 1 Temmuz 2013 Pazartesi 16:42
Bizi duyarsız sanma sakın Sn. yazar. Bizimkisi bazen kuzuların sessizliği...
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Airkule