BİRDAL: BİZE BAŞVURU YOK
BUSINESS YOLCU GİBİ GEÇECEKLER
UNITED İSTANBUL'A UÇACAK
THY İLE ORTA DOĞU'YA
İstanbul 22/29
Hava-İş Sendikası, Başlatacağı Kampanya ile ilgili aşağıdaki açıklamayı yaptı:
Hükümet, halkoyuna sunduğu ve yüzde 58 evet oyu ile kabul gören ve ileri demokrasi vaat eden yeni anayasa gereği kanunlarda yapılan değişikliklerde tam tersi bir politika izlemektedir.12 Eylül darbesinin ürünü 2821 sayılı Sendikalar Yasası ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev Lokavt Yasası ile ilgili yaklaşık 3-4 yıldır Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve sosyal taraflarca sürdürülen görüşmelerde sendikal örgütlenme ve toplu iş sözleşme yapabilmenin önündeki engellerin kaldırılacağı yönündeki beklentiler boşa çıktı
Bırakın yeni demokratik haklar getirmeyi “Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı” adı altında yeni getirilen düzenlemeler darbe şartları altında bile getirilmeyen yeni düzenlemelerle var olan GREV HAKKIMIZI bile elimizden alan düzenlemeler içeriyor.Yasa Tasarısının 64. Maddesi ne Bakanlığın taslağında olmayan ancak Bakanlar Kurulundan Meclise gönderilen tasarıya son anda eklenen madde aynen şöyle diyor;
“(6) Hava ulaşımı alanında faaliyet gösteren işyerleri veya işletmelerde grev esnasında işveren faaliyetin yüzde kırkını sürdürebilir. Bu durumda, çalışacak işçilerin sayısı, niteliği ve çalışma yerleri, işyerinde veya işletmede çalışan işçi sayısına göre işveren tarafından belirlenir. Bu hükmün uygulanmasında, listenin tespiti, ilânı, işçi sendikasına tebliği ve listeye itiraz usûlü hakkında 65 inci maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır.”
Yani işçiler grev ilan edecek ama işveren istediği işçilerle hava ulaşım faaliyetlerinin %40’nı sürdürebilecek. Yani YASAL BİR GREV KIRICILIĞI SİSTEMİ OLUŞTURULACAK.
Bu resmen hava ulaşımında grev silahının işçilerin elinden alınması ve böylelikle özgürce pazarlık hakkının ortadan kaldırılması anlamına gelen ve haklarımızı derinden etkileyecek bir anti-demokratik düzenlemedir.Yeni düzenlemede İLO’nun evrensel olarak kabul ettiği ve Hükümetlerimizin imzaladığı sözleşmelerine temelden aykırı birçok engelleme devam ettirilmektedir. Ancak hava ulaşımında grev hakkına vurulan bu darbe bizi hepsinden çok ilgilendirilmektedir.Yasadaki bu düzenleme yasanın kendi iç hukuki düzenlemelerine aykırı, Anayasanın eşitlik kuralını çiğneyen yapıdadır.
Çünkü aynı yasa tasarısında GREVİN TANIMI aşağıdaki gibi yapılmaktadır.
“Grevin tanımı
MADDE 58- (1)İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denir.
(2) Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması hâlinde işçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını korumak veya geliştirmek amacıyla bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan greve kanunî grev denir.”
Görüldüğü gibi Yasa Tasarısı GREVİ işçileri faaliyeti TOPLUCA DURDURMASI olarak tarif etmektedir. Ama 64. Maddenin 6. Fıkrası bu tanıma aykırıdır.
Getirilen bu grevi yasaklama ve grev kırıcılığı maddesi başta ILO’nun 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri olmak üzere Avrupa Sosyal Şartı, BM Ekonomik, Sosyal Kültürel Haklar Sözleşmesi gibi birçok sözleşmeyle birlikte Anayasa’nın 90. Maddesine de aykırıdır.
TÜM BUNLAR DIŞINDA BİZİ BU TASARI KANUNLAŞIRSA BEKLEYEN BİR TEHLİKE VAR!
Halen sürmekte olan 23. Dönem toplu iş sözleşmesi ve yakında başlayacak THY Teknik A.Ş toplu iş sözleşmelerinde grev hakkımızın işverenler üzerindeki baskısı ve pazarlık gücümüzün arttırılması büyük yara alacaktır.
Hava ulaşımında faaliyetlerin grev esnasında %40 oranında sürdürülmesi uçakların uçması demektir. Dolayısı ile işverenler işçileri kolayca greve sürükleyebilecek adımları atarak toplumsal dayanışmayı kıracak, insanları greve katılan katılmayan olarak bölecek böylelikle en etkili pazarlık silahımızı elimizden alarak toplu iş sözleşmelerini etkisiz hale getirecektir.
Bu nedenle bu tasarının 64. Maddesi 6. Fıkrasının bu yasa tasarısından mutlaka çıkarılması gerekmektedir. Bu açıdan sendikamız bu maddenin geçmemesi için hem TBMM’deki partiler, hem TBMM ilgili komisyonları nezdinde çalışma yapmaktadır.
Ancak siz üyelerimizin de kendi geleceğiniz için ve halen süren ve önümüzdeki günlerde başlayacak toplu iş sözleşmelerimizin başarıya ulaşması için bu tasarı maddesine karşı olduğumuzu ifade eden kampanyaya katılmanız büyük önem taşımaktadır.
Bu Kampanya kapsamında Sendikamız
Web Sayfamızdan oluşturulan linkle tüm milletvekillerine tasarının bu fıkrasının çıkarılması için e-posta gönderimi
TBMM Başkanlığı ve İHTİSAS KMİSYONLARINA iletilmek üzere İMZA KAMPANYASI
TÜM BASIN ve Kamuoyuna Yönelik Çalışmalar
Uluslar arası Üst Örgütümüz ITF ve EFT’nin Hükümet ve Bakanlık üzerinde oluşturacağı etkileri
Sizlerle birlikte örgütleyecektir.
BU SENİN GELECEĞİNDİR.
YUZDE 100 GREV HAKKIMIZ KALDIRILAMAZ
HÜKÜMET VE TBMM ADİL OLMALIDIR KAMPANYASINA KATIL İMZA İLE DESTEKLE E-POSTA İLE GÖRÜŞÜNÜ MİLLETVEKİLLERİNE İLET.
|
patate 22 Şubat 2012 Çarşamba 13:50
|
|
imzaya destek 22 Şubat 2012 Çarşamba 13:05
|
Sayfa başına git