Pazar sabahı Güven Alkan isimli THY çalışanının ölümüyle sonuçlanan ‘De-icing’ faciası ile ilgili Airkule.com’a ulaşan bazı bilgileri yayınlıyoruz.
Atatürk Havalimanı’nda Pazar sabahı meydana gelen olayla ilgili olarak Airkule.com’a ulaşan bilgilere göre, 237 yolcusuyla Bangkok’a gidecek olan TK-60 sefer sayılı Airbus A-340 tipi uçağa sağ ve sol tarafından iki araç yanaşmış ve de-icing işlemi uygulanıyordu.
De-icing uygulamasının tamamlanmasının ardından uçağın sağ tarafında bulunan araç uzaklaşırken, sol tarafta üzerinde Güven Alkan’ın bulunduğu araç arıza yaptı. Bunun üzerine görevlilerin müdahalesiyle araç itilerek uçaktan uzaklaştırıldı. İşte bu sırada manevra yapmaya başlayan uçağın kanadı sol tarafındaki de-icing aracına çarptı. Aracın üzerindeki sepette bulunan THY Techizat Operatörü Güven Alkan yere düştü ve devrilen de-icing aracının altında kaldı.
İddialara göre uçağın kaptan pilotuna de-icing işleminin tamamlandığını ve uçağın hareketine bir engel olmadığı yolunda işaret veren kişi, follow me aracının şoförü Süleyman Bozkurt. Ancak Airkule.com’a ulaşan bilgiler, Süleyman Bozkurt’un bu iddiayı kabul etmediği ve pilota iki kolunu çarpı şeklinde tutarak hareket etmemesini işaret ettiği yönünde…
İşte bu bilgileri değerlendiren deneyimli havacılar, uçağın kaptan pilotuna hareket için bir engel olmadığı yolunda işaret verecek kişinin, headset ile çalışan ve kokpitle irtibatı bulunan görevlinin olması gerektiğine dikkat çekiyorlar. Yani ‘follow me’ aracının şoförünün böyle bir sorumluluğu ve yetkisi bulunmuyor. Bu durumda akla gelen soru; headset ile çalışan ve kaptan pilota de-icing işleminin tamamlandığını bildirmesi gereken görevli neredeydi? Acaba de-icing uygulama alanına gelmemiş miydi?
Görüştüğümüz pilotlardan aldığımız bir diğer bilgi de, manevra öncesi kokpitten uçağın her iki yanının da kontrol edilmesi gerekliliği oldu.
Olayla ilgili tüm bulgular açılan idari ve adli soruşturmalar kapsamında değerlendirilecek ve akıllara takılan sorular yanıt bulacak. Ancak deneyimli havacıların ilk etapta yaptıkları değerlendirmeler, olayda şirket prosedürlerinin tam olarak takip edilmediği şeklinde…
Öte yandan yurtdışındaki bazı ülkelerde de-icing işlemi sırasında uygulanan standartların bizde tam olarak bulunmadığına yönelik iddialar da gündeme geliyor. Yurtdışındaki uygulamalarda kokpitle yer personeli arasında telsiz bağlantısının bulunduğuna, de-icing işlemi yapan personelin çalıştığı daha donanımlı araçlarda joystick kullanarak yön değiştirdiğine dikkat çekiliyor.
Airkule.com
Sayfa başına git