MENÜ
İstanbul 11/13
Airkule
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ÇARKÇI’DAN İLK RÖPORTAJ
Röportaj
7 Eylül 2017 Perşembe 14:36

ÇARKÇI’DAN İLK RÖPORTAJ

Yaklaşan Hava-İş Genel Kurulunda başkanlığa aday olduğunu açıklayan Zeytin Dalı Hareketi Başkan adayı Sorumlu Kaptan Pilot İskender Çarkcı ilk röportajını Airkule.com’a verdi

Airkule.com Haber Müdürü Süleyman ŞEN’in sorularını yanıtlayan Çarkçı, sendika başkanlığına neden aday olduğundan, mevcut yönetime getirdiği eleştiri ve suçlamalara, yıllardır çıkmayan Hava İş Kanunu’ndan, adı Hava-İş’e başkan adaylığı için geçen TALPA Başkanına kadar çeşitli konulardaki sorularımızı yanıtladı.

İşte Sorumlu Kaptan Pilot İskender Çarkçı’nın açıklamaları…

Süleyman ŞEN: Sendika Başkanlığına neden aday oldunuz?

İskender Çarkçı: Yaklaşık 45 yıla varan uçuculuk hayatımın 23 yılı THY Kaptanı olarak geçti. Sendikasız bir çalışma hayatı düşünülemez. Sendika bu işin olmazsa olmazı. Ancak mevcut sendika yönetimi gerek seçilme sürecinde, gerekse seçildikten sonraki süreçte tüm çalışanları dışladı, tehdit etti ve ekmekleriyle oynadı. Buna çalışanların dur demesi gerekiyordu ve o an, yapılacak genel kurul ve seçim dönemiyle geldi. Bugüne kadar edindiğim bilgi beceri ve tecrübeye dayanarak ve tüm arkadaşlarımın istek ve desteği ile onların adına Hava İş Sendikası Genel Başkanlığına adaylığımı açıkladım. Amacım Havacılara hak ettikleri Sendikalarını kazandırmaktır.

MEVCUT YÖNETİM "HARAMİ" ROLÜNE GİRMİŞTİR

S,Ş: Hava-İş Sendikasının mevcut yönetiminin kamyoncular gibi işleri havacılık sektörü dışında olan bir kesimi önce üye sonra delege yaptığını açıklamalarınızda da vurguluyorsunuz. Mevcut yönetimi bu yola iten sebepler nelerdir size göre? Bu uygulama karşısında Zeytin Dalı oluşumu olarak hangi yolları izleyeceksiniz?

İ.Ç: Mevcut yönetim bugüne kadar yaptığı uygulamalarla havacılık camiasına kesinlikle bir katkıda bulunmadığı gibi, basında da yer alan iddialara göre boğazlarına kadar yolsuzluk ve usülsüzlüğe batmışlardır. Toplam üyenin yüzde 72'sini oluşturan, üye aidatlarının yüzde 90’ını ödeyen uçucuların bugüne kadar hiç bir sorunu çözülmemiş, çözmek için bir iki duyurudan başka hiç bir adım atılmamış, kendisine muhalif olan yer personeli hukuk dışı yollarla yok edilmeye çalışılmıştır. Bu şartlarda çalışanların temsilcisi olmaktan uzak, akçeli ve kanunsuz işlerle uğraşan haramiler rolüne girmişlerdir. Bu nedenle çalışanlardan genel kurulda oy alamayacaklarını bildiklerinden kendilerine yakışan önlemler alıyorlar. Nedir bunlar; parayla adam satın almak, kanun ve tüzükleri arkadan dolaşarak kamyoncuları delege sıfatıyla salona getirmek, silahlı militanlarla şube basarak üyeleri korkutmak, muhaliflerin ekmeği ile oynayarak kaçırmak, böylece seçimi kazanarak 4 yıl daha sömürüye devam etmek.

S.Ş: Kimi temsil ediyorsunuz? Hangi yolu izleyeceksiniz?

İ.Ç: Ben ve arkadaşlarım çalışanların sesi olarak Sendika seçimlerine soyunduk. Hiçbir parti, ideoloji veya şahsın temsilcisi uzantısı değiliz. Sadece çalışanların sesiyiz. Yolumuz Hukuk, Demokrasi ve Hakkaniyetten geçiyor. Açık, net, herkesin izleyebileceği ve onaylayacağı dürüst bir sendikacılık yapacağız.

BİZİM ONLARA DEĞİL ONLARIN BİZE İHTİYACI VAR

YENİ SENDİKA İMASI

S.Ş: Eğer bu girişimleri engelleyemezseniz seçimi kazanma şansınız nedir? Alternatif planınız var mı?

İ.Ç: Bütün çağrılarımıza rağmen yolsuzluk ve hukuksuzluk ithamları altında ezilen mevcut sendika yönetimi, aynı türden yöntemlerle bizi engellemeye çalışırsa, bilmelidirler ki, bizim onlara ihtiyacımız yok, onların bize var. Üye varsa sendika vardır, üye yoksa sendika da olmaz. Kanunlarımız açık; kurulacak yeni bir sendika binlerce havacılık çalışanını kucaklayacak ve bu yöneticilerin elinde 'elma şekerinin çubuğu' kalacaktır.

S.Ş:  Grubunuzun adı ‘Zeytin Dalı’. Zeytin dalı barışın simgesi olarak bilinir. Siz kime zeytin dalı uzatıyorsunuz?

İ.Ç:  Zeytin insanlık tarihinde bilinen en eski bitki ve gıdalardan birisidir. Şifa kaynağı olarak tanımlanmış hak ettiği önem ve değer verilmiştir. Nuh'un gemisinde fırtına ve selin bittiğini ağzında zeytin dalı ile gelen güvercin temsil eder. Eski medeniyetlerde başarılar zeytin dalından yapılmış taçlarla ödüllendirilmiştir. Bizim de hedef kitlemiz havacılık çalışanlarıdır. Hep birlikte şirketimizi ve ülkemiz havacılığını daha yüksek ufuklara taşımak, bunun için harcayacağımız saf, temiz emeğin karşılığını çalışanlara teslim etmek en önemli idealimizdir.

TÜM İDDİALAR EN İNCE DETAYINA KADAR İNCELENECEK

S.Ş: Seçimi kazanırsanız neler yapacaksınız?

İ.Ç: Seçimi kazandığımızda yapılacak ilk iş tüzük tadil komisyonu kurarak olağan üstü genel kurula gitmek, tüzüğümüzü güncellemektir. Aynı zamanda kurulacak inceleme heyetiyle tüm iddialar en ince detayına kadar incelenecek, hukuk çerçevesinde hesabı sorulacaktır. TİS konuları tekrar gözden geçirilecek, çalışanların güncel sıkıntıları dile getirilecek, çözüm aranacaktır.

HAVA İŞ KANUNU OLMAZSA OLMAZLARDAN BİRİSİDİR

S.Ş: Hava İş Kanunu ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

İ.Ç: Hava İş Kanunu taslağı, daha önce TALPA’daki gayretlerle Sn.Bülent Ecevit, Sn. Mesut Yılmaz ve Ulaştırma Bakanlığı esnasında Başbakanımız Sn. Binali Yıldırım'a kadar ulaştırıldı. Ancak sendikalar ve işverenler tarafından olumsuz görüş verilerek çıkarılması durduruldu. Hava-İş Kanunu olmazsa olmazlardan birisidir. Mevcut konjöktürde 2019 sürecinde yasaların uyum çalışmaları esnasında ele alınmalı ve çıkarılması sağlanmalıdır.

LİSTELERDE 60 KAMYONCU BELİRLENDİ, GENEL KURUL SALONUNA 100-120 KAMYONCU GELEBİLİR

S.Ş: Basında çıkan kamyoncu meselesini tam olarak açar mısınız? Nedir bu mesele ?

İ.Ç: Hava İş yönetimi dış istasyonlardaki delegelikleri Ankara, Antalya, İzmir ve Anadolu yakası şubelerine bağlamış, buradan kaçırdıkları delegeliklere de kamyoncu paralı askerleri getirmiştir. Öyle ki, temmuz  - ağustos 2017 tarihlerinde sendikaya üye yapılan kamyoncunun şirketi bile yazılamamış, listede şahsın isminin karşısına 1 üye -- 1 delege yazılmıştır. Şu ana kadar listelerde 60 kamyoncu belirlenmiştir. Bazıları da, kendi kurup finanse ettikleri sanal nakliyat şirketinin sanal şubelerinin elemanlarıdır. Daha kaç kamyoncunun delege olarak genel kurul salonuna geleceği belli değildir. İncelemeler 100 -120 civarında kamyoncuyu işaret ediyor. Korkudan açıklayamıyorlar. Çünkü bir paralı asker kamyoncu delegenin oyu 160 - 170 uçucunun oyuna bedel olacaktır.

HAVACILIK İMAMI

S.Ş: Taşıma delege konusunu yargıya intikal ettirecekmişsiniz?

İ.Ç: Taşıma delege konusu zaten Ankara ve Anadolu Şubeleri tarafından hukuka taşınmaktadır. Bayram'ın 3. Günü bu şube başkanlarının bir TV kanalındaki 2 saat süren açıklamaları ve tespitleri çok çarpıcıdır. Orada, tüm bu hukuksuzluk ve yolsuzlukları yaptığı iddia edilen hukukçu kimliği olan ve sendikanın perde arkasındaki başkanı rolündeki şahsın 'havacılık imamı' olduğu ve bu kesime maddi kaydırmalar yapıldığı dillendirilmiştir. Bugüne kadar haklarındaki hiçbir iddiaya cevap veremedikleri gibi, iddia sahiplerinin üzerine toplumumuzun artık daha iyi gördüğü ve bildiği kumpas ve tehditlerle gitmektedirler.

TİS VE FTL KONUSU

S.Ş: TİS ve FTL konusundaki görüşleriniz nedir?

İ.Ç: Bilindiği gibi son TİS imzalandığında SHT 6A-50 revizyon 5 vardı. Bunun karşılığı olarak da THY’nin 7-29 yönergesi mevcuttu. Ancak daha sonra Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından imzalanarak yayınlanan FTL (Flight Time Limitation) yönergesinde çok büyük aksaklıklar var. Bu yönergeyi uygulayan Avrupa'nın major hava yolları, insan odaklı olarak uyguladıkları için sorunları tölere edebiliyorlar. Ayrıca Avrupa'da düzeltme çalışmaları da devam ediyor. Örnek olarak FTL max limitleri gösteriyor. Ancak arabanızın kadranı 240 km/h gösteriyor diye devamlı 240 ile gidemezsiniz. Yönergeye göre bir uçucu beş gece arka arkaya uçabilir. Ancak bunu yaptığınız zaman beşinci gece her türlü kaza potansiyeli tavan yapar ve uçuş emniyeti büyük yara alır. Biz yolcu taşıyoruz ve onların hayatlarını riske atamayız. İnsan anatomisine ve bioritmine aykırı planlama ve uygulamalar yönergelere insani faktörlerin dahil edilmesi ile önlenebilir. Bunu da TİS ile biz sağlayabiliriz. Mevcut sendika yönetimi TİS yürürlükte diyor ancak uygulanmadığını gördüğü halde bir girişimde bulunmuyor. Şirketimiz bizimdir, onun zarar görmemesi önceliğimizdir. Ancak çalışanların hak ve menfaatlerinin korunması, dertlerinin dile getirilip çözüm aranması da büyük önem ve öncelik taşır.

S.Ş: TALPA Başkanı katıldığı bir TV programında Hava-İş başkanlığı için adaylık sinyali verdi. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?

İ.Ç: TALPA pilotlar için özel ve önemli bir dernektir. Diğer çalışanların müdahil olduğu sendikal faaliyetler içinde test edilmesi düşünülemez. TALPA Başkanının bu seçimlere girmesi demokratik hakkıdır. Ancak önce başkanlıktan istifa edip geçmişi ile toplum önünde yüzleşmeli, hakkındaki iddiaları cevaplamalı, sonra seçime girmelidir.

SÜLEYMAN ŞEN-AİRKULE.COM/ÖZEL

  Haberin Videosu

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Eski Kargocu
 19 Haziran 2020 Cuma 08:20
Ankara Şube başkanı önce Ankara ya tayin edildi sonra sube başkanı yapıldı. Ist kargo müdürlüğün de çalışirken iç hat kargo bölümünden çalışanlari işten attıran biridir .
 İski
 8 Eylül 2017 Cuma 23:55
Vay be.. Bu Grev zamanı Eski Talpa Yönetim kurulu ile greve karşı olduklarını açıklayan İskender kaptan değil mi.? Zaman çok çabuk değişiyor.. bakalım daha neler göreceğiz..
 Sınıf bilinci
 8 Eylül 2017 Cuma 13:47
Yaprak kımıldamıyor ülkede, birileri Gemileri takmış ise herşeye rağmen Sahip çıkmak gerekir. Ufukta devrim yok henüz. Büyuk laflar etmek yerine omuz vermek gerekir yola çıkanlara Tebrikler Zeytin Dalı Hareketi.
 Yorumcu
 8 Eylül 2017 Cuma 09:22
Rahmetli Zihni Barın, sınıf mücadelesine inanmış demokrat bir insandı. Sendikal mücadelenin emek- sermaye ve işçi- işveren ekseninde gerçek anlamına kavuşabileceğini kavramış bir işçiydi. Bugün bu anlayış ve tavrın olduğunu zannetmiyorum. Nitekim, aday kaptan da, geçmişin işverenci yaklaşımı olan " bu şirket bizim" söylemini ağzından kaçırmış. Kendisine tavsiyem; THY' nin kuruluş yapısını ve sermaye piyasasındaki son durumunu incelesin o zaman şirketin sahibinin kim olduğunu anlar. Ayrıca, THY'nin iplerinin kimin ellerinde olduğunu görebilirse, çalışanlara sadece profesyonelce çalışıp karşılığında hakkettiklerini almaktan başka bir şey düşmediğini görür. Umarım bundan sonraki mücadelesini bu bağlamda sürdürür ve başarıya ulaşır.
 OKUR
 7 Eylül 2017 Perşembe 23:18
Merhum Zihni Barın kaptanın sendikal mücadeledeki dürüstlüğü umarım örnek alınır. Şu kamyoncu delege meselesi de nereden çıktı ki. Daha önceki dönemlerde de var mı idi ki?
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Airkule