BOEİNG'E CIA DAVASI

Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU), Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı’na (CIA) terör şüphelilerini taşıması için uçak temin ettiği gerekçesiyle havacılık devi Boeing’in söz konusu ünitesini dava etti.

CIA tarafından kaçırılan üç kişinin adına, California’nın kuzey bölgesinde açılan davada, Jeppesen Dataplan Şirketi suçlandı. 2002 Temmuz’unda kaçırılan Etiyopyalı Muhammed’in Guantanamo’da, 2004 yılında kaçırılan Elkassim Britel’in Fas’ta, 2002 Mayıs’ında kaçırılan Ahmed Agiza’nın ise Mısır’da tutulduğu bildirildi.
Merkezi New York’ta bulunan insan hakları örgütü, CIA’in yaptığı 70 kadar sefer için en az 15 uçağın Boeing’in Jeppesen adlı alt kolu tarafından temin edildiğini iddia ediyor. Kaçırılmalarının ardından farklı ülkelerdeki CIA tutukevlerinde zorla alıkonan ve işkenceye maruz kalan mağdurların hakkını savunan örgüt, bu kanunsuz sürece katkıda bulunan Jeppesen’in cezalandırılmasını ve tazminat ödemesini istiyor. İddialara göre Boeing yetkilileri, dört yıl boyunca gerçekleşen "yargısız infazın" sonucunda işkencenin de bulunduğundan haberdardı. ACLU Başkanı Anthony Romero, "Yargısız infaz kınanmalıdır. Bu, bir şirketin kar kalemi olarak görülemez" dedi.

(Hürriyet)

Yorum Ekle

Yorumlar

18 Mayıs 2014 Pazar 18:20

Ne yazsak ne soylesek bos...Maalesef 3 gun sonra bu faciayi da digerleri gibi unutacagiz ! Sorumlular da 'madeni ben mi isletiyordum veya sahibi,muduru ben miydim' diyerek daha once yasadigimiz tren kazasindan sonra bakanin dedigi 'treni ben mi kullaniyordum' ucuzlugu ve sorumsuzlugun dik alasiyla her zamanki gibi kendilerini kurtaracaklardir! Ama ya vicdanlarda ?

öğretmen
18 Mayıs 2014 Pazar 16:16

(alıntı devamı )... "GÜÇ HER TÜRLÜ HIRSIZLIK VE BEZİRGANLIĞI TİCARET, ÖZGÜRLÜK, LİBERAL EKONOMİ....vb. kılıflarla meşru kılıp maskeleyebiliyordu" Böyle not etmişti, mevcut ekmek kavgasına olan hiddetini.

öğretmen
18 Mayıs 2014 Pazar 14:08

"Hem ekmek teknesidir, hem tabuttur kömür yatakları. Ekmek için kavganın öğretildiği bir dünyada üç kuruşa çalışıp, beş kuruşluk gaz maskelerinin, bilançoların gider kısmındaki varlığına kurban verilirken bedenleri, çocukları gözyaşına boğulur. Kardeşi, babası,amcası, arkadaşı daha dün toprağa verilmişken, karanlığın ortasında cesetleri daha dün görüp de kendi geleceklerine tanıklık etmişken, ama hayat devam etmek, bu kahrolası çark dönmek zorundayken yeniden inecektir madenci "kara elmas" diyarına...."(Alıntı; Bir Katre Deniz)

kedi
18 Mayıs 2014 Pazar 10:24

davutpaşa, ostim, esenyurt’u konuşsaydık bugün bu katliam olmayacaktı belki. roboski’yi konuşsaydık, reyhanlı’yı konuşsaydık… yaşadığımızdan utandık… daha fazla utanmamak, ölmemek için; piyasalaştırma, taşeronlaştırma, güvencesizleştirme politikalarına, emeğin ve doğanın sömürüsüne dur demeden yeni katliamlar önlenemez fikriyle; "işçi sağlığı ve iş güvenliği" yerine "iş sağlığı ve güvenliği" demeye ne zaman başladığımızı düşünmeye ihtiyacımız var, “büyüme”, “kalkınma”. “tüketim çılgınlığı” gibi kavramların nemenem şeyler olduğunu, tarımı, hayvancılığı yok edip insanları yeraltına mahkum eden politikaları düşünmeye ihtiyacımız var, temiz enerji, rüzgar güneş varken neden bu kömüre mahkum edildiğimizi ve zaten küresel ısınma nedeniyle fosil yakıt kullanmama gereğiyle maden ocaklarını iyileştirilmesini değil kapatılmasını düşünmeye ve tartışmaya ihtiyacımız var. aynen havacılıkta daha fazla uçak daha fazla hız konusunda düşünmeye ihtiyacımız olduğu gibi. bu katliamın, cinayetin failleri belli her zamanki gibi. ama bütün bunları mesele etmeyen hepimizin de başımızın eğik olması gerek, bu ölümlerden sorumluluk payımızı alıp düşünmemiz gerek. yoksa bir başka ölümlerde buluşmak üzere… UNUTMAYACAĞIZ! AFFETMEYECEĞİZ! KADER DEĞİL MÜCADELE!

Benzer Haberler

THY'DE ATAMALAR

THY TEKNİK 1 YAŞINDA

VEREMLİ YOLCU UYARISI

DOĞAN HAVACILIK'TAN AÇIKLAMA

UÇAKLAR ZORLA İNDİRİLDİ

Sayfa başına git

Masaüstü Görünümü ♦ İletişim ♦ Künye