MENÜ
İstanbul 18/28
Airkule
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
BİR DE BU AÇI VAR
Havacılık Haberleri
2 Aralık 2007 Pazar 10:21

BİR DE BU AÇI VAR

Sabah Gazetesi yazarı Umur Talu, Tuncay Doğaner'in uçuş güvenliği toplantısında Hava-İş'e gösterdiği tepkiyi ve meselenin farklı boyutunu ele almış. İşte o yazı…

Bir de bu açı var

 

1.5 aylık bebekten o bebeğin geleceğini gülümsetecek bilimsel araştırmalar yapan bilim insanlarına, 57 kişiyi inişe beş kala ölüme düşüren kazanın hakiki sebebi belki "çok özel"dir.
Belki, akıllara geldiği gibi sabotaj veya yanılgı, talihsizlik.
Ama bir şey daha var.
O da, "piyasa, rekabet, kar baskısı, aşırı iş yükü, güvenlikten tasarruf" gibi çok sayıda unsurun da, ölümcül tehditler yüklenerek havada uçup durması.

 

Zaten "örgütlü hak mücadelesi" gibi bir kültürü olmayan hükümet başta, devletin sivil ile asker nice kademesi ile özel sektörün büyükleri ve küçükleri de;
Hatta kendi halinde, yalnız, güçsüz çok sayıda insan, "sendika" dan, fikrinden dahi hazzetmez.
İşin tuhafı, "hakikat" ile "hakkaniyet" peşinde olması gereken medyada da hiç hoşlanılmaz; kendileri de, düşük veya yüksek ücretli, ama "işçi" olan gazeteciler de uzak durur.
Elhak sendikal hareketin de çok yanlışı olmuştur.
Ağalık, sarılık, işbirlikçilik, körlük, kabadayılık, asalaklık, öngörüsüzlük, dengesizlik, mafyavari yahut loncavari ayrımcılıklar da "sendika" yı kirletmiştir.
Ve sendikaya (greve, toplu sözleşmeye) karşı şu "ideolojik yargı", infaz belgesi olarak akıllara yazılmıştır: "Sendika yüzünden uçak kalkmazsa turizm baltalanır, otobüsler ya da çöpler yollarda kalırsa vatandaş perişan olur."

Oysa, "toplumsal sorumluluğu yüksek" bir sendika, sadece ücret zammı peşine düşmez; çalışanların güvenliğini, üretim ve hizmetlerinin niteliğini, kamu yararı ve kamusal riskleri de gözetip denetleyebilir.
Sıkı bir gerilimden sonra THY ile yeni sözleşme imzalayan Havaİş de o konumda.
Toplu sözleşmeye giren "iş sağlığı, çalışma süresi, iş güvenliği, sendikanın bunları denetimi" gibi maddeler; sadece pilot, hostes, yer personeli, teknik ekipler için değil, bir uçakta yolculuğu, kaderi ve ölümü paylaşabilen 1.5 aylık bebek ile onca bilim insanı için de hayati...
Veya ölümcül!
O yüzden: Sendika belki de düşman değil; bazen, belki de hepimiz için önemli bir dosttur!
Ama, (tabii ki üzüntüyle) sandukaları yan yana dizen özel şirketler; sendikadan nefret eder.
"Otobüsten uçağa" fırlayan sermaye ile "deniz otobüsünden hepimizin kaderine" sıçrayan siyasilerin "aşırı esnek" dünyasında buna pek yer yok çünkü.

Hükümet ve Sivil Havacılık'ın; "Piyasa" arzusu, rekabet, ucuz bilet, karlılık vesaire için "uçuş güvenliği" mevzuatını esnetmesine;
"Sendikasız" şirketlerin, "bakımsız bakım" ların yanı sıra pilot ve hostesleri seferden sefere, yetersiz uyku ve dinlenme, aşırı çalışma saatiyle uçurmasına karşı, "Sendika", sadece üyeleri için değil, "tüm uçucu personel adına" tavır almıştı.
"Sendikalı" THY, sözleşme öncesi sendikayı dava etse de, sendika denetimi altında "gerekli koşullar" a uymak zorunda kalırken;
Sendikasız ama "cool" Atlasjet'in başındaki Tuncay Doğaner, devletin, THY'nin de bulunduğu güvenlik zirvesinde, "sendikaların bu tür toplantılara çağrılıp katılmasını hayretle karşıladığını" söylemiş, Hava-İş Genel Sekreteri Yağcı' nın deyişiyle "Sendika alerjisi" yüzünden güvenlik toplantılarını "boykot tehdidinde bulunmuştu".
"Yozlaştırılan, çürütülen uçuş güvenliği" diye bastıran sendikayı dava da ederek.
O sırada onca pilot ile kabin amiri, kabin memuru; "Birikmiş yorgunluk ile yığılmış uyku açıkları" nı yüklenmişti;
AB'de 13, burada 14 saat olan azami uçuş gününü 17 saate çeken, iki işgünü arasındaki dilimi 12 saat altına indirebilen, hatta canlı sezonda 120 saatlik aylık blok uçurma histerisine giren şirketlerin "piyasa uçuşları" nda bitkin kuşlar gibi kanat çırpmaktaydılar.
Çünkü, "şirket" onları ne kadar sık havalandırırsa "şirkete maliyetleri" o kadar inişe geçiyordu.

 

UMUR TALU-Sabah

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 kabın memuru
 4 Aralık 2007 Salı 
sendıkalı olmak kısılerın ozgur ıradesındedır.thy de yetkı sahıbı olabılen havaiş sendıkasının ozel havayollarında yetkı sahıbı olamaması gereklı cogunlugun gıdıp uye olmamasından kaynaklanmaktadır.işten atılma korkusu yasandıgının herkes farkındadır ve fakat bıraz cesaretlı olunmalı ve bırlık olunmalıdır.sendıkalı olmak bır ıdeolojıyı secmek degıldır meslegıne sahıp cıkmaktır,sektore sahıp cıkmaktır dıye dusunulurse yol katedılır dıye dusunuyorum.gelısen havacılık sektorunun en muhım oyuncuları olan ucucu personelın yorgunluk faktoru ve bılımsel olarak ıspatlanmıs bıyolojık denge ve uyku borcunu dıkkate alarak gorev yapmaları,ve sırf bu haklarını yanı ınsanca calısma haklarını kazanmak uzere sendıkaya uye olmaları ve cogunlugu saglamaları gerekmektedır.oturup bı dusunmenızı rıca ederım.
 havacı
 2 Aralık 2007 Pazar 
azınıza katılmamak elde değil. Yalnız şunu da unutmamak lazım ki sendika kendi üyeleri içinde kendi disiplin komitelerini kurarak bu tür kural ihlalerinde kendi üyelerine de yaptırım uygulayabilmelidir. Sendika aylık uçuş saatlerini aşağıya çekip yalnızca uçucu arkadaşların uçtuğu saatlerdeki ücretlerin artmasını sağlamaktadır. Gerçekten sendika yönetimi olayı uçuş güvenliği olarak değerlendiriyor ise üst limitlerin üzerinde uçan/uçurulan uçucu arkadaşlar için yaptırım uygulasın.
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Airkule