MENÜ
İstanbul 13/19
Airkule
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ANONS DEVRİ KAPANIYOR
Havacılık Haberleri
14 Ocak 2008 Pazartesi 08:45

ANONS DEVRİ KAPANIYOR

27 Mart’ta açılacak olan Londra Havalimanı T5 Terminali’nde hiç anons duyulmayacak. Yolcular özel monitörlerle yönlendirilecek.

Avrupa’nın en pahalı terminali T5, 27 Mart’ta Londra Havalimanı’nda açılıyor. İngiliz Havayolları British Airways (BA) tarafından kullanılacak T5, toplam 4.3 milyar sterline (yaklaşık 10 milyar YTL-8.7 milyar dolar) mal oldu. Son rötuşları yapılan terminalin ilk kullanıcıları 27 Mart’ta saat 04.55’te kalkacak olan BA’nın Londra-Hong Kong seferi yolcuları olacak. 26 Mart’ı 27’sine bağlayan gece Heathrow’da 6 saat içinde İngiliz Havayolları’nın operasyonunun yüzde 90’ı yeni terminale geçecek. 2010’a kadar açılacak T5 B ve C terminallerinin de kullanıma girmesiyle, BA aktarmalı uçuşlarda yolcularına konfor sağlayacak. Yolcular terminaller arasında 90 saniyede bir kalkan trenle geçecek.

İŞLEMLER 35 DAKİKA

Terminalde temel amaç, yolcunun güvenlik hariç tüm işlemlerini bilgisayar veya otomatik check-in makineleri kullanarak zaman tasarrufu sağlamak. Uçuş öncesi check-in işlemini internetten yapan yolcu hemen güvenlik bölümüne geçecek. Bu işlemi yapmayan yolcular otomatik makineleri kullanabilecek. Bagajlar 96 noktada bulunan noktalardan görevlilere teslim edilecek. Güvenlik sıralarının uzamaması için çok sayıda noktadan işlem yapılarak yolcular arındırılmış salona alınacak. Güvenlikten en uzak kapıya yürüme mesafesi ise sadece 6 dakika. BA tüm işlemlerin 35 dakikada tamamlanarak yolcuyu uçağa almayı hedefliyor.

T5 ALIŞ VERİŞ CENNETİ

Arındırılmış salonda yolcuları satış mağazaları karşılayacak. Burada dünya markalarının dükkanları uçaklarını bekleyen yolcuların daha keyifli vakit geçirmesini sağlayacak. Yolcular mağazalardan aldıkları ürünleri yanlarında taşımak istemedikleri durumlarda arındırılmış salonda kurulan özel noktalara verecek. Paketlenen ürünler buradan doğrudan uçak altına gönderilerek kargo bölümüne konulacak.

ÇOK SESSİZ

Terminalde yolcuları rahatsız eden anonslar yapılmayacak. Yolcular özel monitörlerle yönlendirilecek. Böylece maksimum sessizlik sağlanacak. First ve business class’ta uçan yolcular, uçaklarını özel tasarlanmış salonlarda bekleyecek. İngiliz stilini modern dizaynla birleştiren salonlarda özel şarap tadım bölümleri yer alıyor. Toplam 60 milyon sterlin (139 milyon 800 bin YTL) harcanan 6 salonun toplam büyüklüğü 15 bin metre kare. Salonlarda özel SPA merkezleri de bulunuyor.

ÇEVRECİ TERMİNAL

Ünlü İngiliz mimar Mike Davies tarafından tasarlanan terminalin en büyük özelliği çevreci olması. Dışı tamamen cam olan binada gün ışığından maksimum yararlanılıyor. Böylece aydınlatma maliyetleri düşürülüyor. Çatının özel tasarımı sayesinde yağmur suları depolanıyor. Temizleme işleminden sonra kullanım suyunun yüzde 85’i buradan sağlanacak. Yer ve duvar kaplamalarında kullanılan tahtaların tamamı süt kutularının çevresel dönüşümü ile yapıldı. Terminalin piste yakın olması nedeniyle uçaklar çevreyi daha az kirletecek. Hedef bir yılda 60 bin ton daha az karbon gazı salınımı sağlamak.

Rakamlarla en pahalı terminal
İnşaatı 4 buçuk yıl süren çalışmalarda 20 bin işçi görev yaptı.
T5’in büyüklüğü halen BA tarafından kullanılan Terminal 4’ün tam 5 katı.
Toplam 5 kattan oluşan binadaki toplam alan 50 futbol sahasına eşit.
Giriş bölümünde 96 otomatik check-in makinesi, 140 yolcu hizmet kontuarı bulunuyor. Bunlardan 96’sı bagaj alım noktası olarak hizmet veriyor.
Bagaj sisteminin saatlik kapasitesi 12 bin bavul. Temmuz ayından bu yana çeşitli büyüklük ve ağırlıktaki bagajlarla sistem çalıştırılarak test ediliyor.

Yeni sistem bagaj kayıplarını da en aza indirecek.
Pasaport noklarında yolcuların biometrik fotoğrafları çekilip parmak izi alınacak.

 

Tolga ÖZBEK-Hürriyet

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 İlyas Karagülle
 2 Temmuz 2022 Cumartesi 10:33
Sayın hocam araştırmalarınızı takdirle karşılıyorum bizi sizden daha iyi anlayıp değerlendiren ne bir kurum nede bir şirket var ayrıca sivil havacılık genel md lüğünün bu durumada çanak tutttuğu kanısındayım hala covid muafiyetleri şirketler lehine devam ettiği sürece hiç bir şirkete laf söyleme hakkımız olabilirmi sayın hocam yazılarınızı zevkle okuyup devamını bekliyoruz saygılar
 Muzaffer Çetingüç
 1 Temmuz 2022 Cuma 22:41
Aylardır büyük emeklerle hazırladığımız Anketimiz 4 gündür yayında. Çok önemli istatistiksel ağırlığı olan bulgular var. Sektörden tık yok!!! Duyarlı birkaç arkadaşımız dışında, özellikle havayolu pilotlarımız, onların dernekleri, havayolu şirketleri nerede? Pilot yorgunluğunu %80 bulduk, ama "evet öyle, yorgunuz, bu risktir" diyen de, "hayır yorgun değiliz" diyen de yok! İngiltere''de BALPA, Avrupada ECA benzeri anketleri yaptı, sansasyon oldu. Halbuki bizim anketimiz kadar detaylı değillerdi; onlardan daha iyi dersek kimse mübalağa olarak görmesin, dileyen karşılaştırabilir... Uçuş emniyetini önemseyen yöneticiler için de SHGM için de bu önemli bir referanslar, belki de alarmdır... Ama tık yok!!! Hava Trafik, Kabin ve Teknik gruplarından "Biz de yorgunuz, bizi de inceleyin" sesi gelmesi gerekirdi... Tık yok !!! Halbuki bu işi meccani yapan idealist insanlar var...
 Ahmet uğurlu
 1 Temmuz 2022 Cuma 19:00
Yorgunluk herkeste belirli limitlerin üzerınde meydana gelir. Yorgunluk deklere eden pilotun. Uçuş süresi ve bu zamanda bunu kişisel menfaate dönüştürüp dönüştürmediği tesbit edilmeli. Yanı gerçek yorgun mu yoksa düzensiz hayatın neticesini mi bu tesbit edilmeli. Gerçek yorgun dınlendırilmeli. Suistimal edenler cezalandırılmalıdır. Saygılarımla
 Engin Aksüt
 29 Haziran 2022 Çarşamba 13:27
Muzaffer Hocam, elinize sağlık. 2013 yılında Sivil Havacılık Akademisi olarak hazırlayıp sunduğumuz anket sonuçlarından farkı yok bu sonuçların. Son 10 yılda Sivil Havacılığımızda yorgunluğun hayati önemi hala anlaşılmamış demek ki. Özellikle "Unfit to Fly" kavramının Türk Sivil Havacılığımızda yer almamış olması ve bazı önemli sorulara "Emin değilim" şeklinde cevapların fazlalığı havayolu şirketlerinin yorgunluk konusunda uçucular ile iletişim kurmadığının ve yorgunluğun öneminin anlaşılmadığının bir ifadesi olabilir mi?
 A.Uçkaç
 29 Haziran 2022 Çarşamba 01:15
İmaj herşey, susuzluk hiç bir şeydi galiba... Bu güne değin oluşmuş uçak kazalarının altında yatan sebebler; çoğunlukla insan faktöründen kaynaklanıyorken, halen ticari kaygılar ile uçuş güvenliği ve emniyetinin temeli olan insanı (değerli pilotlarımız ve elbette ki uçuş ekibinin de) görmezden gelmeye çalışan düşünce tarzı kabul edilir gibi değil. Yorgunluğun;dikkat mekanizması,karar verme süreci,farkındalık, beceri ve kişiler arası iletişimde yaratacağı olumsuzlukları gözardı etmek resmen kazaya davetiye çıkarmak. Bu tarz bir yaklaşımı özellikle low cost bir havayolu şirketi CEO nun ağzından duymak ayrıca çok ilginç. Binlerce feet yukarıda içinde yüzlerce yolcu ile kullanılan şeyin bir bisiklet değilde uçak olduğunu unutmuş gibi görünüyor. Her zaman ki gibi farkındalık yaratan makaleniz ve değerli çalışmalarınız için teşekkürler hocam.
 Pitottube
 29 Haziran 2022 Çarşamba 00:41
Sayın Hocam, gerek yazınızın başlığı gerekse her iki dernek ele aldığınız bu çalışmanız, Türk sivil havacılığında uçuş emniyetini olumsuz yönde etkileyen en önemli risk faktörlerinden birisi olan "yorgunluk" konusunu bu konuda aksiyon alması gereken kurum, kuruluş ve şirketleri uyandırır nitelikte. Umudumuz odur ki adı geçen kurum ve kuruluşlar bu çalışma ve ardıllarını kendilerine bir eleştiri ya da tehdit olarak algılamak yerine birer tedbir ve iyileştirme önerisi olarak alabilsin...
 Bora P.
 28 Haziran 2022 Salı 16:45
Merhaba araştırma ve akabinde yapılan yorumları değerli buluyorum. Havacılık sektöründe çalışan biri olarak WizzAir CEO sunun yaptığı söylemi eşime okuduğumda eşimin yorumu şu oldu "servisciler ve dolmuşcular odası çalışanının yorumuna benzettim" dedi. Eşim havacılık sektörünü takip edebilidiği kadar bu yorumu yapıyor. Şimdi kendi fikirlerimi beyan etmek isterim havacılık diğer sektörler gözönünde bulundurulduğunda çalışma saatlerinin belirlenmesi çoğunlukla Avrupa''daki havalimanlarının açılış saatlerine uygun olarak belirleniyor ve açılış saatleri 6 olduğu düşünüldüğünde Türkiye''den kalkış saati 3 e tekabül ediyor, Ekiplerin ve uçağın hazırlanma süresi 1 buçuk saat olduğu düşünülürse uyku süreleri yukarıda da belirtildiği gibi derin uyku sürecine girilmeden yada girer girmez sonlanmaktadır. Bu durumun ilk sonucu uykusuzluk sonraki sonuçları kümülatif yorgunluk olmaktadır. Yorgun pilotlar ve diğer uçak içi ve dışında çalışanlarda dışarıda kalmamaktadır. Bu durum çalışanlar açısından sistematik bir olumsuzluk oluşturmaktadır. bunun çözümü de sistematik ve disiplinler olmalıdır. Türkiyede mevcut sorunların çözümünde ilk adımın Borçlar kanununa tabi olan havacılık paydaşlarının tamamının iş kanununa tabi olması gerekliliğini ilk adım olarak ortaya koymak istiyorum. teşekkür ederim.
 Yorgun THY Pilotu
 28 Haziran 2022 Salı 11:45
Muzaffer Bey, tesbitleriniz o kadar doğru ki. Ekip planlama sorunlarımıza ses oldunuz. Bİzi dinlemiyorlar belki sizi dinlerler. Ben bu anketi dolduruken bu kadar katılım olabileceğini sanmıyordum. Bu anketi aslında şimdi Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları için yapmalısınız. Şirket yöneticilerimiz bizim yorgun olmadığımızı ve bize ne zaman yorulabileceğimizi empose etmeye çalışıyorlar. Yorgunluktan çok bahsettiğiniz zaman bir çözüm bulmak yerine adeta ceza amacıyla size yorgunluk dersi ataması yapıyorlar. Avrupa havayol şirketleri pilot eksik diye uçuş iptal ederken biz göreviniz tutuyorları duya duya her uçuşu yapıyoruz. Sistemde tutan uçuşlar ne yazık ki gerçek hayatta tutmuyor. İnsanlar havalimanında uçakta yaşamıyor. Eve gidiş ve işe geliş, trafik. aile hayatı hepsi sözüm ona 12 saatlik istirahatın içinde. Ucu ucuna planlanan uçuşları 12 saat değil 7-8 saatlik istirahatler ile yapmak zorunda kalıyoruz. İGA köşe başında değil. Ulaşımı zor ve uzun. Oraya varınca bir de park sorunu var ki hadi oralara girmeyelim.
 Psk. Muhammed Can Düşünür
 28 Haziran 2022 Salı 10:55
Hocam yorgunluğa CRM açısından bakacak olursak; operasyon emniyetini tehlikeye atabilecek olan şeylerden biri de yorgunluk, çünkü kişi yorgun dugunda operasyonu sağlıklı bir şekilde yönetemez ve olası bir tehlike, panik ve alarm (Icao,annex 12) halinde bu yorgunluk karar verme, liderlik ve kriz yönetimi becerilerini olumsuz olarak etkiler. Verdiğiniz sarhoş birine araba anahtarı vermek çok yerinde bir tabir olmuş. Yazınız benim için adeta bir ders niteliğinde oldu. Teşekkür ederim, kalemi ize sağlık :)
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Airkule