MENÜ
İstanbul 19/27
Airkule
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
AIR FRANCE KAZASI VE SEBEPLERİ
Havacılık Haberleri
8 Haziran 2009 Pazartesi 12:42

AIR FRANCE KAZASI VE SEBEPLERİ

Ünal Başusta açıklanan verilerle 228 insanın yaşamını yitirdiği AF 447 kazasını değerlendirdi.

ÜNAL BAŞUSTA YAZIYOR... 

Air France kazasının ana sebebi, uçağın uçuş öncesi brifinglerine ve uçakta olayların başlangıcına kadar normal bir şekilde çalışan radara rağmen, fırtına içinden geçmek zorunda kalması olmuştur.  Fırtına cephesinin çok geniş olması ve uçuş rotasını değiştirmek için hava trafikle yer temasının sağlanmadığı okyanus üzeri uçuş olduğundan; aynı bölgeden kendilerinden önce ve sonra salimen geçen diğer uçaklar gibi onlar da rotalarında devam etmiştir.

Pilotların radarlarını iyi ayarlamadıkları, radar verilerini doğru algılayamadıkları veya fırtına bölgesine girdikten sonra yağan dolunun veya yıldırımların radomu parçalayarak radarı kullanılamaz hale getirmesi ihtimalleri vardır.

Yukarıdaki sebeplerden biri nedeniyle radardan hakkıyla istifade edilemediğinden, fırtına cephesinin en zayıf yerine en kötü bölümünden uçma ihtimali olduğunda, fırtınanın yarattığı aşırı türbülans ve buzlanma aşağıdaki nedenlerle uçağın düşmesi için yeterlidir.

 

Buzlanma: Uçakların buzlanmadan etkilenecek en hassas sistemlerinde buzlanmayı önleyecek ısıtıcılar olmasına rağmen son anda oluşan bir arıza veya dizayn limitlerinin olağanüstü şartlar karşısında yetersiz kalması nedeniyle, bunların görevlerini tam olarak yerine getiremediğini görüyoruz.

 

Yıldırım çarpması: Bu kazada da yıldırım çarpmasının rol alması mümkün olup, geçmişte bu sebepten olan kazalar vardır. Aşağıdaki resimlerde de görüleceği gibi, çok şiddetli bir yıldırımın, kabin içine kadar girerek elektrik kablolarını yakması, bilgisayarlara ve elektrik sistemine geçici olarak veya temelli hasar verme ihtimali her zaman mevcuttur.

Kompozitten yapılan modern uçaklar her ne kadar yıldırım çarpmasına göre test edilerek imal edilse bile, olağandışı şiddette bir yıldırımın onlar üzerinde nasıl bir etki yapacağı bilinmemektedir. Ayrıca imalat sonrası bakımlarda bunların bonding işleminin doğru yapılmaması büyük tehlikeler doğurabilir.

http://www.compositesworld.com/articles/lightning-strike-protection-for-composite-structures.aspx

 

Şu anda kazanın sebeplerini çözecek bulgular sırasıyla şöyledir:

1-Hava Durumu: Havanın uçuş rotasında ne denli kötü olduğunu açıkça görülmektedir.                           

Sıcaklığın -40 dereceye düştüğü, dikine rüzgarların 100mph olduğu rapor ediliyor.

2-Uçaktan otomatik olarak gönderilen arıza mesajları:


02:10Z:

Autothrust off

 

Autopilot off

 

FBW alternate law

 

Rudder Travel Limiter Fault

 

TCAS fault due to antenna fault

 

Flight Envelope Computation warning

 

All pitot static ports lost

02:11Z:

Failure of all three ADIRUs

 

Failure of gyros of ISIS (attitude information lost)

02:12Z:

ADIRUs Air Data disagree

02:13Z:

Flight Management, Guidance and Envelope Computer fault

 

PRIM 1 fault

 

SEC 1 fault

 

Bu tabloda görülen pitot static sisteminin arızası, tablodaki diğer bütün sistem arızalarını etkileyecek bir önemdedir.

Fırtına içinde iken pitot tüplerinin ısıtıcılarını aşırı buzlanma veya doluya mukavemet gösteremeyerek devre dışı kalma ihtimali çok fazladır.

 

3-Bu tip uçaklarda olan arızaların tarihçesi:

Bu uçak tipinde kullanılan pitot tüplerinin yeterli olmadığı çok uzun zamandır bilinmekte ve bu konuda yazışmalar yapılmaktadır. Fakat bu kazanın hemen ardından Airbus tarafından kullanılan bu tip pitot tüplerinin değişmesi şu anda ciddi bir şekilde gündemdedir.

Airbus daha 1995 yılında pitot sistemlerinin şiddetli buzlanma karşısında görevlerini yerine getiremediğini ve uçuş anında geçici de olsa birçok olumsuzluk yaşandığını kabul ederek, kullanıcılara sadece uyarı yazıları göndererek mesuliyet altından kurtulmaya çalışırken, sivil havacılık otoriteleri de bunu atlayarak çok uzun bir süre bir AD hazırlama zahmetine katlanmamıştı.

(Operators have reported airspeed discrepancies while flying under heavy precipitations or freezing conditions, which sometimes led to the autothrottle and the autopilot disconnection, THE E/W "F/CTL ADR DISAGREE" AND "F/CTL ALTN LAW"... Strong Cumulonimbus containing a high density of ice crystals can be encountered, particularly in the intertropical convergence zone (ITCZ).
In such icy and turbulent atmosphere, the Aircraft Air Data parameters (Pressure Dependant) may be severely degraded, even though the probe heaters work properly.
It has appeared that the characteristics of such an environment could exceed the weather specifications for which the pitot probes are currently certified.)

 

Nihayet işin ciddiyeti anlaşılarak sadece A-320 uçakları için 2002 yılında bir AD bile hazırlanmış.  http://www.casa.gov.au/wcmswr/_assets/main/airworth/airwd/adfiles/over/a330/a330-001.pdf


Air France A-330 ve 340 uçakları hakkındaki Eylül 2007 tarihli en son uyarıyı Airbus’tan aldıktan sonra 2008 yılının mayıs ayına kadar harekete geçmedi. Bu tarihten sonra filosundaki A340 ve A330 uçakların bir dizi problem yaşaması üzerine nihayet filosundaki pitot tüplerini değiştirme kararını 27 Nisan 2009’da alarak modifikasyonlarına başladı. Maalesef kazayı yapan A330, F-GZCP uçakta bu daha uygulanmamıştı.

 

Ülkemizde Airbus uçaklarını kullanan şirketlerin ve saygın SHGM teşkilatının bu konuda neler yapığı ve yapacağını en kısa zamanda öğrenmek istiyoruz.

 

Airbus’ın kullanıcılara gönderdiği uyarı yazısı

(OPERATORS HAVE REPORTED AIRSPEED DISCREPANCIES WHILE FLYING UNDER HEAVY PRECIPITATIONS OR FREEZING CONDITIONS, WHICH SOMETIMES LED TO THE A/THR AND THE AP DISCONNECTION, THE E/W "F/CTL ADR DISAGREE" AND "F/CTL ALTN LAW"...
STRONG CUMULO-NIMBUS CONTAINING A HIGH DENSITY OF ICE CRYSTALS CAN BEE ENCOUNTERED, PARTICULARLY IN THE INTERTROPICAL CONVERGENCE ZONE (ITCZ)
IN SUCH AND ICY AND TURBULENT ATMOSPHERE, THE A/C AIR DATA PARAMETERS (PRESSURE DEPENDANT) MAY BE SEVERELY DEGRADED, EVEN THOUGH THE PROBE HEATERS WORK PROPERLY.
IT HAS APPEARED THAT THE CHARACTERISTICS OF SUCH AN ENVIRONMENT COULD EXCEED THE WEATHER SPECIFICATIONS FOR WHICH THE PITOT PROBES ARE CURRENTLY CERTIFIED.)

 

Kazanın ardından sorulacak sorular:

-Airbus, sivil havacılık otoriteleri bu zamana kadar neden görevlerini yerine getiremedi?

-Bugüne kadar uçucular şirketleri ve ülkelerinin sivil havacılık otoriteleri tarafından hiç uyarı aldı mı?

-Bu uçaklar yetersiz olduğu tartışmasız bir şekilde ortaya çıkan bu sistemle daha ne kadar zaman uçmaya devam edecek?

-Bütün bunların güvenli olduğu hakkında kim garanti verecek?

 

Kazanın oluşumu:

Uçak tam yüküyle 35 bin feet’de uçarken, uçması gereken sürat aralığı çok dar ve hassastır. Havacılıkta ölüm üçgeni “Coffin Corner” denilen bu üçgenin ucu uçak yükseldikçe daralır ve limit dışına çıkıldığında overspeed veya stall olarak upset duruma geçer. No aircraft is designed to fly at or near the upper limit of it's envelope without strict adherance to speed, load-factor/bank, and AOA limits. Fırtınanın merkezine giren uçağın pitot static buzlanmasının sebep olduğu yanlış dataları alan bilgisayarlar ve şiddetli türbülansın uçağın uçuş limitlerini zorlaması nedeniyle otomatik pilot devreden çıkar.

Bu bölgede uçanların anlattıklarına göre bazen fırtınanın yarattığı sıcak hava akımları o yükseklikteki çok soğuk havayla yer değiştirince uçağın havada tutunma hızını da etkilemekte ve en ufak bir türbülansla uçak upset konumuna girmektedir. Bu kazayla ilgisi olduğu sanılan başka bir hava durumu daha var. Nadir de olsa fırtına içinde sıcak havanın aniden yukarı çıkarak uçağın bulunduğu yüksekliğe ulaşması, onun o irtifada aerodinamik tutunmasını aniden etkileyerek ve uçağı ölüm üçgeninin en ucuna doğru iterek en ufak bir türbülansla stalla girmesine neden olabiliyor. Uçuş kayıtlarından zaten maksimum yükle maksimum irtifada uçan uçağın bu limitlere ne kadar yakın olduğu da ortada. Fırtına içindeyken bu duruma düşüldüğünde yapılacak ilk iş hemen TCAS’a güvenerek irtifa değiştirmek oluyor.

“Refer to a note TFU Technical Follow Up) from Airbus TFU Ref 34.13.00.005”

Yüksek irtifa uçuşlarında upset durumlar için pilotların incelemeleri gereken bir dosya. http://www.flightsafety.org/pdf/AP_UpsetRecovery/AP_Upset_Recovery_Supplement.pdf

 

Fly by wire sisteminin beyni olan uçuş kumandalarını yöneten her üç ADIRU bilgisayarı da devre dışı kalarak pilotları, uçağı bu en kötü durumda side sticklerinin direk komutlarıyla “direct law” baş başa bırakır. Zaten en ideal şartlarda bile oldukça zor olan bu iş gece, şiddetli türbülans, şimşekler ve dolu yağarken çok daha da zordur. Bunun yanında birçok gösterge ve sistem görevlerini yitirmeleri bir yana göstergelerde yanlış datalar göstermekte ve de kokpiti çeşitli arızaların sesli ve görsel uyarılarıyla doldurmaktadır.

Tam yüklü uçağın 35 000 feetde uçarken bu kadar kötü meteorolojik şartlar altında otomatik kontrol sistemlerinden mahrum kalması zaten bıçak sırtında gibi çok hassas dengelerle uçan uçağın şiddetli turbilans nedeniyle upset konuma girmesi ve pilotların da bu kadar çetin olumsuzluklar nedeniyle bütün gayretlerine rağmen kontrolü kaybetmelerine neden olacaktır.

 

Airbus:

Aşırı otomasyon pilotların uçuş melekelerini körelttiği halde; bu kazada olduğu gibi tamamen otomatik olarak uçan uçağın bütün sistemler iflas ettikten sonra melekeleri oldukça körlenmiş olan pilotların eline bırakıyor. Bazen de bunu otomasyon hiç kimseden yardım almadan hiçbir harici sebep olmadan kendisi yaratıyor. Qantas QF72 kazası ve aşağıdakiler…

 

Air France Airbus A340-300, registration F-GLZL performing flight AF-279 from Tokyo Narita (Japan) to Paris Charles de Gaulle (France),

 Air France Airbus A340-300, registration F-GLZN performing a flight from Paris

Charles de Gaulle (France) to New York JFK,NY (USA)

 

Airbus uçaklarında kullanılan pitot tüplerinin birçok olayda aşırı buzlanmaya karşı yetersiz kaldığı ortaya çıktığı halde, bu yapılmamış, şimdi ancak bu kazadan sonra bunların değiştirileceğine ait ciddi haberler dolaşıyor.

Uçakların uçtuğu irtifa yükseldikçe overspeed ve stall speed toleransları gittikçe azalır. Şiddetli bir türbülansın sebep olacağı, yaratacağı “low speed stall, Mach Buffet stall, Jet Upset" uçağı mümkün olabilecek en kötü bir pozisyona getirir. Eğer bütün bunlar olurken uçaktan gelen ACARS mesajındaki gibi büyük bir elektrik arızası olması durumunda gece, yıldırım, yağış ve türbülansın çok şiddetli  olduğu bir anda alternate veya direct law moduna girmiş bu uçağın kontrol altında tutulması son derece imkansız bir hale gelir. Qantas’ın sadece basit bir adru arızası nedeniyle başlarına gelenler hatırlanacak olursa, bunda yalnız uçuş kontrol kompüterlerinin değil, belki de bütün göstergelerin de çalışmadığı ihtimali ve uçağın uçuş kabiliyetinin son derece limitli olması bu kazanın gerçekleşmesi için yeterlidir.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 MNDTK
 11 Haziran 2009 Perşembe 10:02
Sayın "SAfety first": Tahmininiz ile ilgili olarak www.airliners. com adresinde yer alan birkaç yazıda söz konusu uçakta sorumlu kaptanın olay sırasında dinlenme bölümünde bulunduğu belirtilmişti.
 Safety First
 10 Haziran 2009 Çarşamba 20:57
Sevgili Başusta, kazanın ardından şimdiye dek yazılan en mantıklı, bilimsel ve muhtemelende doğruya en yakın değerlendirme. Bu nedenle eline sağlık. Son 10 yılını A320-A340 uçaklarında geçiren bir kaptan olarak yazınızı oldukça bilimsel buldum. En azından düşünüp fakat buraya aktarmadığınızı tahmin ettiğim bir başka konu; acaba sorumlu kaptan o anda istirahattamıydı? Malum bu şirketler Cruse Captain kullanıyorlar. Bir başka deyişle iki adet co-pilot. Verilerden anlaşıldığı kadarıyla 3 dakika içinde meydana gelen bu kazaya, daha tecrübeli olan sorumlu kaptanın crew restte bulunması nedeniyle müdahale edememe durumu söz konusu olabilirmi? Biliyorsunuz bu nedenle THY bu tür uçaklarda her an müdahil olabilsin diye sol tarafta sürekli bir kaptan bulunduruyor.
 zeki erdal nalcakan
 10 Haziran 2009 Çarşamba 12:42
Sn Ünal başusta bu bilimsel yönü yoğun yazının her konudan biraz biraz esinlenilerek ve istenilen ana konudan uzaklaşılarak yazılmış olması konuyu dağıtmış buluyorum ama özellikle Kazanın ardından sorulacak sorular kesinlikle bu kadar ciddi ve bilimsel bir yazıda olamıyacak kadar seviyeden uzak... burdakileri anlamak mümkün değil... sn ali ihsan seyhan yorumlarına tümüyle katılıyorum selamlar
 Bahadır Altan
 10 Haziran 2009 Çarşamba 11:50
Televizyonda kazayı yorumlayan "çok tecrübeli" bir meslektaşımızın söylediklerini anımsadım yazınızı okuyunca. "Bana beş kez yıldırım çarptı bir şey olmadı. Yıldırım böyle bir kazaya neden olmaz." diyerek çok kesin tanı koymaktan çekinmiyordu. Ekranlarda böyle akla bilime aykırı "yorum" yapan emekli kaptanlar ne yazık ki meslek grubu olarak bizleri küçültüyorlar. Umarım yazdıklarınızı okuyup biraz ders çıkarma şansı olmuştur... Bu derleme için çok teşekkürler.
 NTSB
 9 Haziran 2009 Salı 21:49
Sayın Başusta tüm yazılarınızı, verdiğiniz ayrıntıları, kaynakça kullanmanızı, bilimsel yaklaşımınızı takdir ederek okuyor ve tavsiye ediyoruz. Kaleminize sağlık. Verdiğiniz doğru ve ayrıntılı tarafsız bilgileriniz için teşekkürler.
 ali ihsan seyhan
 9 Haziran 2009 Salı 00:02
gene güzel bilgiler...sağol başusta... keşke pilot olaydın da, bu bilgileri kokpit süzgecinden geçirip vereydin... pilotlar da, senin kadar baba, dede, koca, pazardan alışveriş yapan, kılını koparttığında canı yanan insanlar... insanlar... tüm duygularıyla insanlar... korkan, unutan, heyecanlanan, sinirlenen.. senin gibi, onun gibi insanlar... mühendis hata yapar....halledilir... uçaklara gelen change ler nedir sayın başusta? uçakları yapan mühendis hatalarının pilot raporlarıyla değiştirilmesidir... ortaya çıkmaz, ve hiç konuşulmaz.... bakım zafiyetleri...? sonraya bırakılan, yarına bırakılan, no go olmadığı için uçağın kaptanına vurulan " uç, ya da başkası uçar" damgaları.... patronlar? thy dahil..... akan parayı yönetirken, titreyen motoru " daha 8 saykılı var, yarın.." diyen... "başlatmayın şimdi pitolarınıza" diyen... "s....n pilotunuzu da, pitonuzu da" diyen.. para, para, illa da para diye naralanan. ha düşen uçak airfrance. ne farkeder.. devam edeceğim..
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Airkule