MENÜ
İstanbul 4/11
Airkule
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
'AYJET GÖZLERİMİ KAMAŞTIRDI'
Havacılık Haberleri
15 Mayıs 2009 Cuma 12:34

'AYJET GÖZLERİMİ KAMAŞTIRDI'

Anadolu Yıldızları Uçuş Okulu AYJET hangi yazarın gözlerini kamaştırdı? İşte okuldan çok etkilenen o yazar ve izlenimleri…

Anadolu Yıldızları

 

Rüyada uçmak, yaşamdaki zorlukları aşmak isteğidir. Ve bilinçaltımızın, sıkıntılardan kurtuluşu koşarak ya da yürüyerek kaçmaya değil, uçarak aşmaya yüklemesi hiç de raslantı değildir.

Aşkın en güzel tanımı da “ayakları yerden kesilmek” değil midir?

Öyleyse havacılık, hiç bitmeyen, bıkılmayan, vazgeçilemeyen tek büyük aşk biçimidir, diyebilir miyiz?

Bu yazıyı okuduktan sonra siz karar vereceksiniz...

Geçen ocak ayında, 83 yaşındaki bir “uçmak beyi”, Tanaydın Barkan’ın, akciğerinin dörtte birini ameliyat masasında bıraktıktan sonra yaşadığı semtin okul çocuklarına maket uçak yapmayı ve pilotların kullandığı bilgisayar programlarıyla uçmayı öğreterek yaşama yeniden doğuşunu yazmıştım, bu sütunda. Şöyle bir mektup aldım karşılığında:

“Sayın Mine hanım,

Bizlere Tanaydın Barkan hocamızı tanıma imkânı veren iki yazınızı heyecan ile okudum, inanın çok etkilendim. Benim adım Celal Cingöz. AYJET Anadolu Yıldızları Uçuş Okulu’nda Genel Müdür olarak görev yapmaktayım. Kaptan Pilotum, Türk Hava Kuvvetleri’nde uzun yıllar harp pilotu olarak görev yaptım. On yıl süreyle de değişik hava yollarında çalıştım. Üç yıl önce aynı idealleri paylaştığımız 15 arkadaşımla birlikte, sivil havacılık sektöründe görev alacak gençler yetiştirmek, yıllarca biriktirmiş olduğumuz bilgi ve becerileri onlara aktarmak amacıyla şu anda Türkiye’nin en büyük uçuş okulu olan AYJET Anadolu Yıldızları Uçuş Okulu’nu kurduk.

Bir misyon üstlendik ve alanımızda en iyisi olmaya karar verdik. Tanaydın Hoca’mızın öyküsünü okuyunca, yalnız olmadığımızı anladık. Kendisi ile tanışıp bizlere vereceği enerjinin yolumuzda ilerlerken gücümüze güç katacağına inanıyorum. Uçaklarımız planör gibi, eğer kabul ederse kendisini ve en iyi iki öğrencisini değil, tüm öğrencilerini uçurmak isteriz. Tanaydın Hoca’yı tanımak ve elini sıkmaktan başka hiçbir karşılık beklemiyoruz, bu onuru bize yaşatsın yeter. Sizi unuttuğumuzu zannetmeyin, Sizi de okulumuza davet ediyoruz, kabul ederseniz, bizleri onurlandırırsınız...”

***
Önce Tanaydın Barkan, “havacılık aşkı”nın duayeni olarak ağırlandı, Anadolu Yıldızları’nca. Gözlerinde çocuksu bir pırıltı, ayakları yerden kesilmişti, AYJET’in Şirinevler’deki modern havacılık okulunu anlata anlata bitiremedi.

Sonra sıra geldi, çocukları uçurmaya...

Güneşli bir sabah, THK’nin Kadıköy Şubesi’nin 8 öğrencisi, Tanaydın Barkan ve ailesi, bir de bendeniz, Hezarfen Havaalanı’nın yolunu tuttuk.

Türkiye’nin uluslararası tescilli ilk ve tek özel havaalanı Hezarfen’in Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Berksan, bir havacılık âşığı... Hava akrobasiden, model araba ve motosiklet etkinliklerine, idealist bir yaklaşımla kullandırdığı alanda, iki pilot okulu var. Anadolu Yıldızları da burada, Ömer Faruk Berksan’ın koruyucu ev sahipliğinde uçuyorlar.

AYJET’in patronu yok. Okulun kurucusu on beş “Çılgın Türk”, birikimlerini ortaya koymuş, yetmeyince borçlanmış, “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz” deyip sıvamışlar kolları. Böyle bir girişimin “patronsuz” olmayacağını bilenler, havacıları normal insan sayıp, “yürümez” diye dudak bükmüşler. Ama on beş Çılgın Türk’ün nasıl bir disiplin içinde, birlik ve bütünlük duygusuyla yetiştiklerini hesap etmemişler.

Havacılık için gereken yüksek irade, aynı idealde çatlaksız bir dayanışmayla birleşince, AYJET üç yılda Türkiye’nin en gözde pilot okulu olmuş.

Hayatımın en güzel anlarını, o gün Hezarfen’de geçirdim, bugüne kadar gördüğüm en zeki, en kültürlü, en kibar insanları tanıdım. Uçmak zindelik ve bilgelik mi veriyor nedir, saçları bulutlarda ağarmış, ama hepsi zımba gibi eğitmen pilotların gözlerinde yıldızlar, sözlerinde derinlik, mangal gibi yüreklerinde “aşk” vardı: Gelecek kuşaklara göklerde bir istikbal hazırlamak sevdası...

AYJET’in Katana serisinden sekiz tek motorlu, 1 çift motorlu DA42 uçağında kızlı erkekli sekiz öğrenciyi ve Tanaydın Hoca’yı tek tek, her birine “pilotluk” tattırarak uçurdular o gün.

Ayrılırken, öğrenciler mi daha mutluydu, öğretmenler mi, bilemeyeceğim, çünkü hepsinin yüzünde aynı mavilik şavkıyordu. Gözlerim kamaştı.

 

Mine G. Kırıkkanat-Vatan

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 kurt
 21 Mayıs 2009 Perşembe 20:13
umarim muzaffer hoca ve altan kaptan ellerini yikamislardir!!wolfla hemfikir oldugum tek konu muzaffer hocanin yorumunu okudugudur.zaten biliminsani durmadan okur,vakti olmadigi icin vede buyuk bir ihtimalle gerek gormedigi icin cevap yazmamistir.
 wolfa son
 21 Mayıs 2009 Perşembe 19:44
Bu son cünkü ne elini sıktıgım ne de tanıdıgım bu 2 insandan cetingüc hoca son yazısında sizin ve gibilerin tanımını yaparak patolojinizi acıkca ortaya koymus.Gercekten bu uzucu.Sıze inanmıyorum.Bir kere daha her ikisinin elini sıkabilecekmı sınız? iyi ucuslar canerden de son
 wolfa
 21 Mayıs 2009 Perşembe 19:29
Siz zaten elinizi sıktıgınız insanlara boyle hala kapalı kalarak ne seviyede oldugunuzu gosterdınız. Benım sorunum da aramızda boyle kapalı kalarak egolarının altında kalmısları'FO'ları kabın ekıbını hala geldıgı ortam sanıp dar edenlerden ve pılotların degerını dusuren sozde ınsanları bu ucus ortamından sırketlerden uzaklastırmak.Allah kapalı kalmıslardan korusun. caner
 wolf
 21 Mayıs 2009 Perşembe 03:46
Canercim asıl sorun ne biliyormusun? Ben Çetinguc hocanın da Bahadır kaptanında elini sıktım. İkisini de cok iyi tanırım ve çok severim. Ama senin gibileri sevmiyorum iste. SA falan, senin bilmedigin bir cok sey var ama sorun bu degil sana onu anlatmaya calısıyorum zaten. Ama ben Sa kaybını yasadım biliyorum. Ama sen yasamadın ne oldugunu bile bilmiyorsun. Ve burada yorum yapıyorsun Sorun burada senin gibilerin yorum yapması. Bu iki degerli insanla bir sorunum yok ki. Sen maydonoz oluyorsun farkındaysan. Ne savundugun belli degil. Bence çık aradan. Benim muhatabım da degilsin. Ve asıl muhatabım cevap vermeyek haklılıgımı kabul etti zaten. Çetingüc hocam yorumumu okumadı mı sanıyorsun. Talihsiz bi yorum yapmıstı. ve suskun kaldı. sana da ne duser bilemiyorum artık. Bu da sana son yazdıgım cevap. artık seni dikkate almıyacagım. Seviyemi düşürüyorum. Umarım farketmissindir
 wolfa
 19 Mayıs 2009 Salı 12:18
Bence böyle kapalı kaldığınız sürece piotlar hep böyle günah keçisi olamaya mahkumdur. Sizler kendinizi böyle düşünülür hale getiriyorsunuz.Bahadır altan hoca hariç.Herkes onun gibi olsa uçucuların bu memleketteki değeri şimdikinin 100 katı olurdu.Kapalı kalanlar düşünceleriyle paranoyaklaşmaya mahkum ve kendilerini üzmeye.Doktorların hışmına da bir eksiğiniz yoksa uğramazsınız.İyi uçuşlar caner
 kurt
 19 Mayıs 2009 Salı 08:18
sn wolf,siz dusunerek mi yazdiniz?cevabiniz evetse biraz daha dusunmenizi tavsiye ediyorum,klavyenin basina oturmadan.Muzaffer bey,yillardir bu isin icinde.SA konusunda ulkemizde yorum yapacak kisilerin basinda geliyor.kendisi hem doktor hem havaci,yani konunun uzmani.bizlere SA yi ogretiyor,tabiki yorum yapacak.meteoroloji ogreniyoruz pilotaj egitimi esnasinda.ogretmenimiz pilot degilse dinlemeyecekmiyiz?pilotlar yanlis yapar.hemde cok.ve de hatalarini duzeltir kuleden,yanindakinden,ekibinden ozur de diler.sn caner can wolfcuk ifadenizi kiniyorum.wolfun hicbir fikrine katilmamakla birlikte sadece fikir olmalari itibariyle(uzerinde fazla dusunulmemis)saygi duyma ihtiyacim doguyor.kucumsemekle kendiniz oldukca kucultmussunuz.kendinize bari bunu yapmayin.sevgiler.
 wolf
 18 Mayıs 2009 Pazartesi 18:21
Ayrıca biz pilotların ne yazık ki yanlıs yapmaya hakkı yok. Yanlıs yaparsak genellikle ölüyoruz. Hele de özür dileme fırsatımız hiç olmuyor. Sonrada işi bilen bilmeyen ( senin gibiler, veya bakınız M. Çetingüc Helikopter kazasında SA nın rolü. Amsterdam kazasında 30 sn leri vardı vs.) arkamızdan konusuyor. Adamın 30 sn veya 110 sn vardı. Hata yaptı veya yapmadı Allah rahmet eylesin. Ama Çetingüc hocamın veya senin, oturdugunuz yerde dunya kadar zamanınız var. Arkanıza yaslanın biranızı açın. veya buzlu viski koyun ama lutfen düsünerek yazın. Hata yapmayın. Şimdi de ben affetmem.
 wolf
 18 Mayıs 2009 Pazartesi 05:27
Sevgili caner kardesim seni tanımıyorum. Kimseden de korkum yok. Gaza gelip ismimi verip doktorların hışmına ugramak istemiyorum sadece. Sen de delikanlılık yapacaksan, konuya bak önce, isme degil. Herhalde baska bir egitim okulunda calısıyorsun. Çetingüc hocamı ben Hava Kuvetlerinden tanırım. Şimdide bir sirkette kaptanım. Ayjetlede hic bir ilgim yok. Çetingüc hocam, yanlış sorduysam özür dilerim demeye hakkı olmayacak kadar kadar sorumlulugu olan bir insan. Ayjete gidip arastırsa kim ona hayır diyecek ki? Ama bilmeden o sorumluluktaki bir insan boyle yazamaz. Kimseyi zan altında bırakamaz. Sana sevgiler.
 wolf'çuka
 17 Mayıs 2009 Pazar 18:17
sevgili wolf çuk korkarak yazan biri ismiyle cismiyle açık açık bunu yazmış. sen neden bu adın arkasına sığınarak yazıyorsun önce onu söyle. yoksa senin birilerinden korkun mu var? caner can
 wolf
 17 Mayıs 2009 Pazar 04:04
Çetingüç hocam. Niye bu soruyu sadece ayjet e soruyorsunuz. Ve niye bilmeden kagıt üzerinde diyerek, ajjet i ve kendinizi zan altında bırakıyorsunuz. İnsanlar sizi, kendinize ekmek kapısı arıyor sanabilir. Ve ayjet sizi bu muglak ifadenizden dolayı mahkemeye yine verebilir. Ben olsam verirdim. Korkarak yazıyorsanız yazmayın. Veya bir bilim adamı olarak önce arastırın, sonra yazın. Bu size yakısmamış hocam.
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Airkule